Gönderi

Ana'nın hayatında hiçbir şey açıklamak zorunda kalmadığı tek ve son insan olduğunu fark etmişti. Ana, onun hayatını üzerinde taşıdığını, yaşamöyküsünün etine kemiği­ne kazındığını biliyordu. En sıcak havada bile neden uzun kollu giyiyorsun diye sormaz, neden dokunulmaktan hoşlan­mıyorsun demez, en önemlisi bacaklarına, sırtına ne olduğu­nu kurcalamazdı; zaten biliyordu. Onun yanındayken ne sü­ rekli tedirginlik ne de teyakkuz hissederdi başkalarıyla ol­duğu zamanki gibi; bu tetikte olma hali çok yorucuydu ama zamanla dik duruş gibi bir alışkanlık haline geldi. Bir kere­ sinde Ana ona sarılmak için uzanmış (bunu sonradan anla­mıştı), o ise refleksle kollarıyla başını kapatıp savunma po­zisyonuna geçmişti; sonrasında utanmıştı utanmasına ama, Ana da onu küçümsememiş, fevri davranmakla suçlamamış­tı. "Salaklık bende Jude" demişti aksine. "Özür dilerim. Bir daha yanında ani hareketler yapmayacağım, söz."
Sayfa 138 - Doğan Kitap YayıneviKitabı okudu
·
17 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.