Havalanırken birden aklına Dr. Kashen geliyor. Daha doğrusu Dr. Kashen'in kendisi değil de, danışmanı olması için ona başvurduğunda sorduğu soru: En sevdiğin aksiyom hangisi? (Bir ineğin kız tavlama cümlesi demişti bir kez CM buna.)
"Eşitlik aksiyomu" diye cevap vermiş, Kashen de başıyla onaylamıştı. "Güzel aksiyomdur" demişti.
Eşitlik aksiyomuna göre x daima eşittir x: Yani ortada hayali bir x varsa bu her zaman kendinin dengi olmalıdır, benzersiz bir varlıktır ve öylesine indirgenemez bir yapıdadır ki değişmez ve mutlak olarak kendine denktir, özü asla değiştirilemez. Fakat kanıtlanması da imkansızdır. Daima, mutlaka, asla sözcükleri, matematik dünyasının rakamlar kadar hayati parçalarıdır. Eşitlik aksiyomunu herkes sevmez: Dr. Li bir keresinde sevimli yaramaz, aksiyom müsveddesi demişti ondan bahsederken ama o bu aksiyomun uçarılığını, kanıtlanması için verilen çabaların güzelliğine leke sürmesini sevmişti. İnsanı delirtecek, benliğini ele geçirecek, kolayca hayatının yerine geçecek türden bir aksiyomdu.
Ama şimdi aksiyomun doğruluğundan emin çünkü bizzat kendi, kendi hayatı bunu kanıtladı. Olduğum insan, olacağım insanla hep aynı diyor içinden. Bağlam değişmiş olabilir; bu evde yaşıyor, sevdiği ve iyi maaş aldığı bir işte çalışıyor olabilir, hatta ailesi ve arkadaşları da olabilir. Saygı görebilir mahkemede, korkulabilir bile ondan. Ama özünde tiksinme uyandıran, nefret edilecek bir insan sonuçta. Kendini havada bulduğu, uçmanın heyecanıyla feci olacağını bildiği inişin korkusu arasındaki o mikrosaniyede, x'in ne ya parsa yapsın, manastır kaç yıl geride kalırsa kalsın, Luke Birader'den ne kadar kaçarsa kaçsın, kaç para kazanırsa kazansın ve unutmak için ne kadar çabalarsa çabalasın daima x'e eşit olacağını idrak ediyor. Omzu betona vurup dünya bir anlığına da olsa irkilip ondan uzaklaşırken aklındaki son düşünce bu: x=x diyor içinden. x=x, x=x.