Kitabı hiç sıkılmadan okudum. Kahraman hayatta tek başına hem de sevmediği bir işte yani kitapları öğüten bir fabrikada çalışıyor. Aslında bu işten de patrondan da nefret ediyor. Kitapları yok eden makineyi gözü doymak bilmez bir canavara benzetiyor. Arkadaşı olan yaşlı çalışan da ayaklarını makineye kaptırıyor gerçekten. Daha sonra adamın ayaklarının da karıştığı bu hamurdan yeni kitapların üretildiğini biliyor ve bu kitapları bir bir bulmaya başlıyor. Diğer arkadaşı da bir kafiyeci. Sürekli kafiye uyduruyor. Diğer arkadaşı da balığı. Her gün trenle yolculuk yapan kahraman trende insanlara denk gele kitaptan bölümler okuyor. Ve bir gün trende bir usb bellek buluyor. İçerisinde tuvalet temizleyen bir kızın günleri olduğunu görüyor. Ve bu belleği vermek için ilk başta düşünse de kıza ilgi duymaya başlıyor. Kızı gidip bulduğunda gerçekten aşık oluyor. Kıza çiçek gönderip telefon numarasını yazıyor.Kız da mektubu okuyup onu aramaya karar veriyor. Farklı bir konusu var. Sorgulamalar , eleştiriler var.