Denize Atılmış Taş Misali
Olur olmaz bir cinayet, onlarca kişiyi bir anda etkiliyor. Zaten hep böyle değil midir? İnsan ne kadar dahil olmak istemese de çevresinde yaşanan her olaya bir şekilde dahil olur. Kimi fail olur, kimi tanık...
Kimi Osman gibi sadece kahvehanecidir ama her şey kahvehanesinde konuşulur.
Kimi Nedim gibi sadece bakkaldır, ölen de öldüren de ona her gün uğramıştır.
Kimileri Esat gibi, Alper gibi yalnızca mesleğini yapmaya çalışan avukatlardır.
Kimi de Nusret gibi ilk aşkının peşinde olmayacak işler yapan, gözü kara ama bir o kadar sevdiğine zaafı olan bir adamdır.
Gecenin bir yarısı, karanlığın içinde bir cinayet işlenir. Denize atılmış taş misali cinayetin oluşturduğu çember genişledikçe genişler.
Bir yanda mahallenin Deli Cahit'i kendini olayın tam ortasında bulurken bir yanda avukatın kızı kreşine huzurla gidemez.
Yalnız cinayetin çözümlenmediği bu romanda insanların türlü durumlarda büründükleri kişilikler, verdikleri kararlar ve birbirlerine duydukları güvenin altında yatan şüpheler de bir anda ortaya dökülüveriyor.
Ay Işığını İçmek, salt bir cinayet romanı olmayıp birçok karakterin gözünden olaya bakışın anlatıldığı ve görünmeyenlerin gösterilmeye çalışıldığı bir yaşam romanıdır.
Gerçekçi bir kurgu ile yazmayı arzuladığım romanımı keyifle okumanızı dilerim.
Kitabımı Flora Kitap sitesinde yahut Trendyol'da bulabilirsiniz.
Egemen Öztürk
··
279 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.