“Kafesin bir kapısı var; ardına kadar açık. Kaçmıyorsun... Uçmuyorsun... Kanatlarını kırmış içeride oturuyorsun. Tabuları ince ince doğrayıp pembeleşinceye kadar pişirmediğin... Ve evini temizlemek için harcadığın enerjiyi varlığından utanman gerektiğini söyleyen o kirli zihni temizlemek için harcamadığın sürece... Değişik politik iklimlerde... Değişik bahanelerle... Kıyafetlerine de karışacaklar, bedenine de.”