Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

7/10 puan verdi
·
Beğendi
Wilhelm Schmid “Dokunmanın gücü üzerine” kitabında der ki, izinsiz dokunmak kadar hiç dokunmamak da bir çeşit zorbalıktır aslında. Bu, tam da bu kitaptaki kahramanımızın yaşadığı çeşitten bir zorbalık. Bu roman, kocası tarafından fiziken ve manen dokunulmayı bekleyen, durmadan inleyen annesinin olumsuz enerjisi etkisinde büyümüş, bir diğer taraftan da evlerinin bodrumunda can çekişen babasının son anında yardımına gitmediği için sürekli vicdan azabıyla boğuşan isimsiz kahramanımızın sessiz çığlığıdır. Çok basit bir dille kaleme alınmış eserde iki çocuk annesi bir ev hanımının ve yakın çevresinin ailevi sorunlarını, travma ve tasalarını çok yakından ve etkili bir şekilde hissediyoruz. Romanı okudukça mutlaka kahramanlardan bazılarına empati, bazılarına antipati duyacak, bazılarında ise tıpkı kendinizi bulacaksınız. Ama eminim ne olaylara, ne de kitaba tarafsız kalabileceksiniz. Zaten yazarın başarısı da bu noktada saklı. Bazı okurların, kitaba daha pozitif, kahramanın “kuşunun” özgür olduğu bir sonluğun daha çok yakışabileceği eleştirilerine yazarına harika bir cevabı var – “Özgürlük anlık gelişen bir şey değildir”, bu bir süreçtir, mücadeledir. Kahramanımız en önemli adımı artık atmıştır – travmalarının ve sebeplerinin artık farkındadır. Hani deriz ya bir hastalığın tedavisinin ilk adımı onun teşhisidir diye.
Uçup Giden Bir Kuş
Uçup Giden Bir KuşFeriba Vefi · Verita Kitap · 2016143 okunma
·
118 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.