Nasiplenmek duası ile...
Hz. Ebû Zer bir gün Efendimiz'in yanına geliyor ve diyor ki: "Ya Resûlullah! Bu zenginler var ya, hepsi sevapları silip süpürdüler ve bize bir şey bırakmadılar. Onlar bizim gibi namaz kılıyorlar ve oruç tutuyorlar, sevap alıyorlar. Onların malları var, mallarını Allah yolunda infak ediyorlar, sevap alıyorlar ama bizim verecek mallarımız yok, bu bize haksızlık değil mi?" Efendimiz (sas) tebessüm ediyor; "Ebû Zer! Gel sana ban kelimeler, cümleler öğreteyim, sen onları söyle zenginlerin infakla kazandıkları sevaptan daha fazla sevap kazan. Eğer bu cümleleri sen söylersen, söylemeyen herkesi sen sevap itibari ile gerilerde bırakırsın." Hz. Ebû Zer heyecanlanır. Söyle ya Resulullah! Bana sevap kazandırtacak o kelimeleri cümleleri bana öğret!" der. Efendimiz, buyurur ki: "Bundan sonra her namazın ardından otuz üç defa Sübhanallah der Allah'ı tespih edersin, otuz üç defa Elhamdullilah der Allah'a hamd edersin, otuz üç defa Allahu Ekber der onu yüceltirsin. Sonra bunları; "La ilahe illallahu vahdehu làâşerike leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadir"cümleleri ile bitirirsin. Böyle yaparsan günahın denizin köpükleri kadar da olsa bağışlanır ve çok çok sevap kazanırsın."Hz. Ebû Zer sevinç içinde bu tesbihatı alır gider. Ama bir müddet sonra yine Efendimiz'in huzuruna gelir, yine üzgündür. Der ki: “Yâ Resûlullah! Zengin kardeşlerimiz -ifade aynen böyledir- bu tesbihatı bizden duydular onlar da yapmaya başladılar. Bir bu kalmıştı elimizde onu da bizden aldılar. Efendimiz (sas) yine tebessüm etti ve dedi ki: "Ebû Zer! Korkma Allah'ın ikramı geniştir. O dilediğine dilediği kadar verir!"
··
402 görüntüleme
Korkma Allah'ın ikramı geniştir. O dilediğine dilediği kadar verir!
Elhamdülillah 🤲❤️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.