"'Sen şimdi tam olarak ne yapıyorsun Ayşegül? Ya insanlar anlatıyor, sen iki kelime ediyorsun, bitiyor. Oh ne iş ya! Ben de yapsaydım keşke!' Keşke. Çok güzel çünkü. Keşke sen de yapaydın hakikaten, oturduğun yerden ne güzel...
O oturduğun yer var ya, bazen içine çekiyor insanı. Öyle şeyler anlatılıyor ki seans odalarında, bir daha hiç oturamayacakmışsın gibi ya da belki de hiç kalkamayacakmışsın gibi çöküyorsun o koltuğa. Küçücük oluyorsun kimi zaman. 'Ya ne söylenir ki şimdi?' Öğrendiğin bin teknik, onca sene okul, okuduğun onca kitap dalga geçer halinle. Küçülürsün, o koltuk içine alsa da beni hooop Alice Harikalar Diyarında gibi bambaşka bir yerden pörtlesem dersin. Ama olmaz öyle, bu çok zor geçelim demek yok. Marifet orda öyle oturabilmek, o koltukta."