Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

755 syf.
8/10 puan verdi
·
23 günde okudu
Fransız edebiyatı eserlerini ülkemizde Tanzimat Dönemi ile birlikte batılı anlamda ilk eserlerin meydana gelmesinde zemin oluşturması ve haliyle edebiyatımızın sağlam temelli olmasına doğrudan etki etmesi sebebiyle çok severim.
Alexandre Dumas
Alexandre Dumas
ise yazdığı müthiş macera romanlarıyla çocukluğumdan beri beni öyle çok etkilemiştir ki, lise zamanlarımda okuduğum
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
Monte Cristo Kontu (2 Cilt Takım)
bugüne dek okuduğum en iyi 5 kitabın içinde hala yer alır. Dumas'ya gerçekten hayranım ve okuduğum üçüncü kitabı olan Üç Silahşor'u da nihayet okuma fırsatı bulduğum için seviniyorum. Kitaplarında sıklıkla dönemin tarihi ve siyasi olaylarını aksiyon ve romantizm ile harmanlayarak müthiş bir akıcılıkla anlatan Dumas'nın kişisel hayatına baktığımız zaman bu eserlerin oluşum süreçlerini ve yazarın psikolojisini daha iyi anlıyoruz. Alexandre Dumas'nın babası Thomas Alexandre Dumas, yaşadığı dönemde Napoleon Bonaparte'ın savaşlarında bizzat yanında yer almış ünlü bir komutandır ve askeri kimliği sebebiyle birçok farklı kıtada bulunmuş, ailesiyle birlikte birçok yerde yaşamışlardır. Asker bir aileden gelmesinin etkisi Üç Silahşor'da Kral 13. Louis ve Kardinal Richelieu komutasındaki La Rochelle kuşatması ve İngiltere- Fransa arasındaki siyasal çekişmelerin anlatılmasıyla bize aksettiriliyor. Tarihlerin saptırıldığı iddiasına Dumas'nın meşhur "Tarihe tecavüz ettiğimi söylediler ama çok güzel çocuklar doğdu." sözüyle de eserlerindeki olayların sadece tarihlerindeki tutarsızlığı sebebiyle eleştiri konusu olmaması gerektiğini ve yazarın bu nüktedan cevabının oldukça isabetli bir cevap olduğunu düşünüyorum. Yaşanan savaşların o dönemin Fransızlarına etkisini "düşmanın sırtından geçinilemezse yurttaşların sırtından geçinildiği bir dönem" olarak anlatılıyor kitapta. Tabi burda da Dumas'nın sadık hizmetkarlarından Auguste Maguet'den bahsetmek gerekir. Auguste oldukça iyi bir araştırmacı olup, Dumas'nın eserlerine bir altyapı oluşturmak konusundaki çalışmaları bilinen bir isimdir. Kendisinin bu kitap için de oldukça derin tarihi ve siyasi araştırmalar yaptığı ve bunların sonucunda ortaya koyduğu materyallerden geriye tek yapmak gereken Dumas'nın üstün zekası ve hayalgücüyle bu bilgiler çerçevesinde bir olay örgüsü kurgulamak olduğu biliniyor ve Üç Silahşor da böyle bir çalışmanın ürünüdür. Kitap, macera türüne baktığınızda türün en başarılı örneklerinden birisi olabilir. Akıcılığına hiç söz yok tıpkı Monte Cristo Kontu'nda olduğu gibi okuyucuyu sarıp sarmalayan bir kurgusu var ve Dumas'yı Dumas yapan en önemli özelliklerden birisi de bu. Ama ben bu kitapta diğer incelemelerde sıkça yazılanlardan ziyade Dumas'nın aşka ve kadınlara dair yaptığı kısa ama vurucu tespitlerden biraz söz etmek istiyorum. Dumas hayatı boyunca kadınlarla ilişkileri yoğun olmuş ve bu ilişkilerinden birçok ders çıkarmış bir yazar. Kitapta d'Artagnan'ın, uşağı Planchet'i yeni tuttuğu dönemlerde yaşadığı kısa dönemlik maddi zorluk ve statü kaybı sonrası Planchet'in kendisini gitmekle tehdit etmesi üzerine Athos, Porthos ve Aramis d'Artagnan'a: "Kadınlara benzeyen uşaklar vardır, onların yanınızda kalmasını istiyorsanız, işleri bir an önce yoluna koymanız gerek, biraz düşünün." Diyerek ince bir mesaj veriyor. Yine bir başka bölümde kraliçenin, hizmetinden ötürü d'Artagnan'a ödül olarak yüzük vermesini öğrenen Mösyö de Treville'in, "Ah kadınlar, kadınlar! Ne kadar hayalperest olduklarını iyi bilirim. Gizemli olduğuna inandıkları her şeye hayranlık duyarlar.." cümlesi de önemli bir tespit olmakla birlikte Dumas kadınlar konusunda ne kadar iyi bir gözlemci olduğunu bu gibi birçok tespitle bizlere gösteriyor. Kadınlara karşı sert bir tavrı olan bir adam Dumas. Kitaptaki adalet anlayışında da bu durum kısmen hissediliyor. Bundan neredeyse 200 yıl öncesinde yazılmış cümleler olmasına karşın kendisinin duygusal kontrolünü tam sağlayabilen birisi olamadığını düşünüyorum. Tabi bu gözlemlerinde son derece haklı ve kendisinin de müthiş bir zekaya sahip olduğu gerçeğini değiştirmiyor benim için. Roman d'Artagnan üzerinden ilerliyor ama benim en ilgimi çeken karakter Athos oldu. Bilge tavrı, stoik bir hayat yaşaması ve ekibin akıl hocası olması ile oldukça ilgi çekici bir karakter. Her ne kadar Dumas'nın stoik yaşam şekline sahip bir insan olduğunu düşünmesem de diğer özellikleriyle Athos'ta kendisini anlattığını düşünüyorum. Şayet bir yazar ile tanışma fırsatım ve seçme şansım olsaydı, Alexandre Dumas'ı tanımayı çok isterdim. İş yoğunluğumdan dolayı zamana yayarak bitirdim ama rahat bir zaman diliminde iki üç günde okuyup bitirelebilecek bir akıcılığa sahip bu güzel kitap. Benim için bir Monte Cristo Kontu kadar olmasa da oldukça etkileyici ve çok severek okuduğum bir kitap oldu. Yazarın kalan kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum.
Üç Silahşor
Üç SilahşorAlexandre Dumas · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20218,8bin okunma
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.