Dünyada büyük ölçüde zorbalığın egemen olduğunu göre biliyoruz ve zorbalık yayılıyor; hem fiziksel hem tinsel sefalet, zor kullanma ve sürekli savaş tehdidi ile karşı karşıyayız. Bu tür bir dünyanın, düşüncelerimizde bazı kökten değişikliklere yol açması gerektiği de açıktır. Çoğumuz, eylemin düşünceden daha önemli olduğunu düşünürüz; tüm bu karmaşık sorunlar hakkında ne yapmamız gerektiğini bilmeyi isteriz ve doğru eylemi ortaya çıkaracak düşünme sürecinden çok doğru eylemle ilgileniriz.