Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

256 syf.
·
Puan vermedi
·
16 günde okudu
Yazarın altı adetten oluşan bu kitap setini büyük bir heyecanla okumaya başladığımı itiraf etmeliyim. Peki yaşamayı beklediğim heyecanın hakkını aldım mı? Evet fazlasıyla. Ancak yine de benim nezdimde eleştiri oku olarak da birkaç hususa değinmekte fayda var. Bu nedenle iki taraflı bir değerlendirmeyi sırasıyla bildirmek de anlaşılabilirliği arttıracaktır. İslamiyet tarihi ile ilgili başvurulacak öncelikli bir kitap seti olarak bu kitapta İslamiyet’in hicret dönemi ve Hz. Muhammed’in ölümüne kadar olan süreci ele almakta. Tarihi döküman olarak yararlanılabilmenin yanında yaşanan tarihin siyasi, dini ve toplumsal açıdan yeterli bir analizi karşımıza çıkmakta. Zira setin ilk kitabından başlamak üzere İslamiyet ile ilgili döküman sunulmadan evvel yaşanılan coğrafyanın gerek demografik çerçevesi gerekse sosyal yaşantının ön değerlendirmesi yapılmakta. Tüm koşullar birlikte değerlendirilerek anlatılan tarihin ise tabiri caizse güzel servis edilmiş bol mezeli bir sofranın verdiği hazzı yaşatması da kaçınılmaz olmakta. Öte yandan tasnif açısından bakıldığı zaman kitap setinin her bir kitabı belirli ve can alıcı nokta olarak değerlendirilen dönemlere işaret etmekte. Yine kitap içeriğindeki başlıklar da okunabilirliği arttırıcı etki yaratmıştır. Son olarak belirtmek gerekir ki kitap genel olarak hikaye tarzı anlatımı sayesinde gayet akıcı bir şekilde ilerlemektedir. Bunun başat etkenlerinden biri ise yazar nezdinde, anlatılan dönemin günümüzdeki karşılığının da sunulmasından ileri gelmektedir. Her güzelliğin bir arka bahçesi olduğu gerçeğine binaen olumsuz eleştirilerde de bulunmak gerekmektedir. Yazar, bir ilahiyatçı olması nedeni ile tarihsel objektiflikten uzak bir dil ve tarz benimsemiştir. Bu nedenledir ki İslami tarihte “gri alan” veya “leke” olarak görülen birçok noktaya yeterince değinmemiştir. Yine kullanılan dilde ise klasikleşmiş “dini romantizm” tarzı ile anlatıldığı için İslam tarihi değil de “din methiyesi” havası sezilmekte. Bir kesim veya karşı İslam’a karşı duruş sergilemiş kili topluluktan bahsedilirken kullanılan sert ve biraz da nefret dili, rahatsızlık uyandıracak derecede dikkat çekici olmakta. Savaş hukuku açısından oldukça ağır eleştiriler alabilecek kimi noktada yazarın bu şekilde bir dili benimsemesi ve bilhassa üzerinde çok durmama ile gerekli gerekçeleri makul bi zeminde sunmaması bunun başlıca nedenini oluşturmaktadır. Bunun en bariz örneği ise Yahudi kavimlere (örnek: Beni Kurayza kabilesi ile gerçekleşen olaylar) yapılan toplu ölümlerin oldukça meşru ve alelade işlendiği noktalarının anlatım biçimidir. Bu açıdan kanaatimce daha hassas bir dilin kullanılması daha isabetli olacaktır. En nihayetinde artısı ile eksisi ile İslam tarihine başlangıç açısından oldukça faydalı bir başucu kitap setinin üçüncüsü olan
İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
okunmaya değer bir kitap.
İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihad
İslami Tebliğin Medine Dönemi ve Cihadİhsan Süreyya Sırma · Beyan Yayınları · 2019807 okunma
·
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.