İnançlar üzerine
"Ama sizin sorunuz beni huzursuz etti: Eğer Tanrı yoksa, sorarım size, insanları ve yeryüzündeki bütün düzeni kim yönetiyor?"
"İnsan yönetiyor," dedi hemen, bu, itiraf edelim ki pek de anlaşılır bir yanı olmayan soruya öfkelenen Evsiz.
"Pardon," dedi tanımadıkları adam kibarca, "bunun için, yani yönetmek için, öyle ya da böyle, kısacık bile olsa belli bir süre için kesin bir plana sahip olmak gerekir. İzninizle size sorayım, gülünç derecede kısa bir süre için, sözgelimi bin yıl için plan yapmak bir yana, kendisinin yarınını bile güvenceye alamayan insan yeryüzünü nasıl yönetebilir? Diğer yandan, aslında," bu sırada tanımadıkları adam Berlioz'a dönmüştü, "düşünün ki söz gelimi siz yönetmeye, kendinizi ve başkalarını düzene sokmaya başladınız, hatta, deyim yerindeyse, bundan haz almaya bile başladınız, ama birdenbire... He he... Küçük bir kanser..." kedi gibi sırıtarak ünlü uyumundan yoksun bu sözcüğü tekrarladı, "kanser ve işte sizin yönetiminiz sona erdi! Kendi kaderinizden başka hiçbir kader artık ilgilendirmez sizi. Akrabalarınız yalan söylemeye başlar, siz, tatsız bazı kokular alarak uzman doktorlara koşarsınız, sonra şarlatanlara, hatta falcılara bile koşarsınız. Hiçbirinin bir anlam taşımadığını bizzat anlarsınız. Ve bütün her şey trajik bir şekilde sona erer: Bir şeyleri yönettiğini sanan kişi, bir bakarsınız birdenbire tahta bir tabut içinde kıpırtısız yatıyor; öylece yatan kişinin bir yararı olmadığını anlayan çevresindekiler de onu sobada yakıp kurtulurlar. Daha kötüsü de olur: Adamın teki Kislovodsk'a gitmeye hazırlanır," derken Berlioz'a döndü yabancı, "önemsiz gibi görünen bir iş için gidecektir ama gidemez, çünkü bilinmeyen bir nedenle birdenbire tökezler - ayağı kayar ve adam tramvayın altında kalır! Onun kendi kendini böyle yönettiğini söylemeyeceksiniz değil mi gerçekten? Onu bambaşka birinin yönettiğini düşünmek daha doğru olmaz mı?" diyen yabancı tuhaf bir kikirdemeyle güldü.
Sayfa 11 - Everest
·
35 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.