2023'te Kayıp Zamanın İzinde serisini okumayı hedefliyorum. Öncesinde Proust'u biraz daha tanımak amacıyla yaptığım araştırmalarda karşıma en çok çıkan kitap Monsieur Proust oldu . Céleste Albaret ; Proust'un hizmetçisi, yardımcısı, sırdaşı, dostu... Kayıp Zamanın İzinde'nin yazılış sürecinde, Proust'un evden çıkmadığı, kendini eserine adadığı, yemeden içmeden yaşadığı 8 yıl boyunca yanından hiç ayrılmamış, ölümünden sonra ise 50 sene sessizliğini koruyarak müthiş bir sadakat örneği sergilemiştir. Proust'un öngördüğü üzere kendisi ile görüşmek isteyenler, mektup yazanlar, yazarın hayranları yıllarca peşine bırakmasa da Céleste tek kelime etmez. Sonunda 82 yaşında iken Georges Belmont ile 5 aydan fazla süren görüşmeleri sonucu bu kitap çıkıyor ortaya. Ve okurları belki de ilk defa Proust'u gerçek anlamıyla tanıyor. . İnanılmaz ayrıntılı; Céleste Albaret günlük tutmadığını birkaç kez ifade ediyor. Yazılı bir belgeye dayanmadan anlattıkları insanı hayrete sürüklüyor. Hafızasının gücü muazzam Proust'un günlük rutinleri, sağlık sorunları nedeniyle takıntı derecesine gelmiş alışkanlıkları, ailesi, arkadaşları, gençlik aşkları, farklı konulardaki söyledikleri, kullandığı eşyalar yıllar sonra her bir detayı ile dile geliyor. Ve bu sayede prost hakkındaki asılsız söylentiler, dedikodular yerini gerçeğe bırakıyor. . Sadece Proust değil dönemin Paris entelektüel ortamı ,1. Dünya Savaşı, kitaplara ilham veren kişi ve olaylar ince ince yer alıyor sayfalar boyunca. . Anı ve biyografi okumayı seven bir okur olarak keyif aldım. Özellikle kitabın taslağını gönderdiği Andre Gide 'in paketi bile açmadan basmayı reddedip kitap başka bir yayınevi tarafından basılıp beğenilince Proust'u ikna etmek için mektup yazması, hatta eve gelmesi Céleste ile Marcel 'in aldığı keyfi yüreğimde hissettim. hastalanıp adım adım ölüme gittiği aylarda Céleste Albaret ile gözyaşı döktüm. Evinden ayrılmak zorunda kaldığında hissettikleri çok tanıdıktı. Ölümünden sonra Céleste 'nin içine düştüğü boşluk . Kısacası Proust'u tanımak için iyi bir kaynak. Ancak, özellikle kitabın ortalarında isimlerin çokluğu (bizde yabancı kişiler olmasından mütevellit) biraz sıkıyor oraları hızlı okumaya çalıştım. . Bir eleştirimde, nasıl ifade edeceğimi bilemediğim, bazı anlaşılmazlıklar üzerine. Kimi diyaloglarda ya da olaylarda kimden neden söz ettiğini anlamadığım oldu. Öyle bir durum yaşayan varsa yazabilir mi bana? . Onun dışında kitaptaki fotoğraflar el yazısı örnekleri güzel bir zenginlik katmış. Hem 471 sayfalık dev kitabı okurken bir nefes oluyor hem de kişiler hayat buluyor. . Proust'u merak edenlere, kitaplarını okumadan önce biraz bilgi edinmek isteyenlere ve biyografi sevenlere sevgi ile tavsiye ederim.

Monsieur ProustCeleste Albaret · Opera Kitap · 2022157 okunma

·

75 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.