Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Saadet Özkan

Saadet Özkan
@sadomo
Sadece okuduğum kitapları paylaşıyorum Instagram @saadetozkan_
148 okur puanı
Temmuz 2021 tarihinde katıldı
·
Puan vermedi
Sicilya :)
Beklediğimden daha fazla sevdiğim, keyif aldığım, farklı öğrenmelere kapı açan bir kitap oldu . Kendisi de bir aristokrat olan yazar; Leopar'da , Sicilyalı Salina ailesi, Özellikle de Prens Fabrizio Corbera di Salina ve onun çevresindeki kişiler aracılığıyla, Garibaldi önderliğindeki İtalyan Birliği'nin oluşumunu, topluma etkilerini, baskın sınıfın değişimini, aristokratların yerine geçen burjuvaziyi, her şeye rağmen etkisini sürdüren kiliseyi ve elbette halkı canlı bir şekilde anlatıyor. . Prens ve Tancredi 'nin her sahnesi çok güzeldi. Ozellikle Prens'in balodaki yalnızlığı en sevdiğim sayfalar oldu.Kadinlar ise başlı başına sohbet konusu , hırslı Angelica , sonunda yalnız kalan Salina kızları... . Bir başyapıt olarak kabul edilse de, akıcı herkesin sevebileceği bir roman değil. Benim sevmem de bir ihtimal yakın zamanda okuduğum Sicilya Aslanları' nın etkisi oldu Bir de kitabın dili elbette ince bir mizah, canlı betimlemeler, adeta yaşayan kişiler ve prensin gözlemleri, düşünceleri hemen 1860'lar Sicilya'sına götürdü beni . Kitap 2 büyük yayınevi tarafından reddedilmiş. Yazarın ölümünden sonra basılmış. Kitabın başında buna dair bir yazı var. 2012 yılında The Observer tarafından En İyi 10 Tarih Romanı arasında gösterilmiş. 1963'te de sinemaya uyarlanmış. . Kitabı okumama vesile olan @ipekdadakci Dünya Klasikleri Okuma Kulübü'ne teşekkür ederim
Leopar
LeoparTomasi Di Lampedusa · Can Yayınları · 201886 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Sapkın mı bilim insanı mı?
Çok sevdim hakkında çok az, genel bir bilgim olan kitap beni oldukça şaşırttı! Yalnız spoiler ! içerebilir yorumum. Dikkat etmeye çalışacağım . Öncelikle yazarıyla tanıştığım için çok mutluyum.Emeric PRESSBURGER bir Macar Yahudisi, 2. Dünya Savaşı'nın canlı tanığı; yazar, yönetmen ve senarist. Hatta En İyi Hikaye Oscar'ı sahibi bu kitabın şahit olduğu, belki yaşadığı olaylardan izler taşıdığını düşünüyorum. Çünkü ailesini Auschwitz 'de kaybetmişim. . 1965'te, 2. Dünya Savaşı'nın bitmesinden tam 20 yıl sonra, Londra'da yaşayan piyano akortçusu Karl Braun; müzikten anlayan, kitapları seven, bilgili gerçek bir beyefendidir. Eşini ve çocuğunu İngilizlerin düzenlediği hava saldırısında kaybetmiş, kendisi de Almanya'dan kaçmıştır. Kaçarken kimliğini ve geçmişini de değiştirmiştir. . Kitap boyunca Karl'ın hissettiği tüm duygular özellikle stres, heyecan,endişe okuyucuya geçiyor.Hep bir tuzak ya da ihanet bekliyorsunuz. . Kitabın büyüsünü kaçırmak istemiyorum. Şu kadarını söyleyeyim toplama kampı yok Savaş ortamı yok Belki savaş suçlularının farklı bir yönü var diyebilirim. Ona da empatik diyebileceğimiz bir yaklaşım var. . Şu alıntı benim için kitabın özeti ya da mesajı diyebilirim "Senin tarif ettiğin gibi bir adam, en sık görülen ve en tehlikeli suçlu türüdür. Onlar insanoğlunun felaketidir. Her şeyi açıklayabilenler. Suçlarını Bilim, Anavatan,Din adına; Aşk, Kültür, Gelişme uğruna işleyenler..." . Herkese sevgiyle tavsiye ederim 🩷 .
Cam İnciler
Cam İncilerEmeric Pressburger · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2023158 okunma
·
Puan vermedi
Ahhh İstanbul
İstanbul 'un farkli kimlikleri okumayı çok sevdiğim temalardan . Bu defa Beyoğlu'nda Tomtom sokakta doğup büyümüş, İtalya'nın en tanınmış Çağdaş Yunan edebiyatı uzmanlarından olan Mario Vitti 'nin anılarına daldım.Bir aile büyüğü ile sohbet etmek gibiydi.Biraz dağınık,kopuveren ama renkli 🩷Nostaljiden uzak durmaya çalıştığını ifade etse hüzünlü bir duygu bırakıyor okurda . 1926'da doğup 1946'da ayrıldığı İstanbul ona bekli de hayatının en güzel hediyelerini sundu... Levantenler, Rum aileler, Adalar'da geçirilen uzun yazlar, bahçesinde çalışan Troçki 'ye verilen bir selam,Ataturk'un cenazesi,yakın zamanda kapanan Lebon , kitapçıları, sinemaları,farklı dilleri, Osmanlı'dan kalan zenginliği ... Kaçırdığım için her filmde , her kitapta acı çektiğim o dönem Elbette zorluğu, zorbalığı da çok ...Siyasi nedenlerle gönderilenler, hep İstanbul 'u özleyenler...Götürdükleri âdetleri, kültürleri...Her defasında öyle devam edebilseydi duygusu. . Şimdi sıra ilk fırsatta,kitapta geçen her sokağı,her apartmanı bulmakta...Zaten birçoğu korunmuş , kullanılıyor günümüzde.Sehrin hafızası ne kadar önemli , yıkıp yeniden yapmanın maharet sayıldığı günümüzde eskinin peşinde koşan kaç kişi kaldık ki? . Umarım restorasyon çalışmaları devam eder, yanlış bilmiyorsam kitapta da geçen küçük bir manastır geçen yıl restore edilerek ziyarete açıldı. Beyoğlu Belediyesi'nin işletmesi de var içinde. . Yalnız daha özenli bir baskıyı hak ediyor .
Doğduğum Şehir
Doğduğum ŞehirMario Vitti · İstos Yayınları · 20189 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
·
Puan vermedi
İsa ve Meryem
Colm Tóibin ile tanışma kitabım oldu.En çok dilini sevdim . İsa'nın çarmıha gerilisi, çok severek okuduğum Kovadis 'ten beri ilgimi çeken bir konu .. Özellikle vali Pilatus ve İsa'yı salıverme ihtimali... Bu kitapta az da olsa kendini gösteriyor Pilatus.Neyse pek de hakim olmadığım dinî olaylara girmeyeyim . İsa çarmıha gerilmiş, Meryem Efes 'te ( sürgünde ) yaşamaya başlamıştır.İsa'ya inanan, onu ve yaşadıklarını kayda geçirmek isteyen iki adam Meryem 'i sürekli sorgulamak, herbir ayrıntıyı hatırlamaya zorlamak için evine gelir nerdeyse her gün ... . Oysa "O" her şeyden önce oğludur Meryem'in Asla ismini zikretmez, hep oğlum diye söz eder .Tüm efsanelerin ötesinde, kutsallıkların dışında,muridlerinden bağımsız evladını anar ve özler. Gerçekleri anlatmaya çalışır . . . .
Meryem'in Tanıklığı
Meryem'in TanıklığıColm Toibin · Everest Yayınları · 201727 okunma
·
Puan vermedi
Mitoloji ve retelling kitapları okumayı sevdiğimi her fırsatta söylüyorum 🩷Konu Odyseus 'a gelirse daha da çok seviyorum. . Yok yok ... Homeros'un kızı değil gerçekte.Sicilya 'da ,Elym Krallığının Prensesi NausikaaCesur, akıllı, Homeros'un oğulları denilen ozanların bir gün kendi eserlerini okumasının ve Homeros gibi ölümsüz olmanın hayalini kurar.Bu kitap sayesinde Odysseia 'yı Homeros'un değil Sicilyali bir prensesin yazdığına dair iddialar olduğunu da öğrendim ) . Büyük erkek kardeş Laodamas eşinin taleplerini yerine getirmek için yolculuğa çıkar ve Bir daha ondan haber alınamaz. Kral da onu aramak için sefere çıktığında Mentor Dayinın kral naibi olmasina itirazlar yükselir. Tıpkı Penolope 'nin talipleri gibi Nausikaa 'nın daha talipleri saraya yerleşir.Tahtı korumak Nausikaa ve küçük kardeşine kalmıştır. . Kitapta birçok mitolojik öyküye yapılan göndermeler çok hoşuma gitti. Oldukça akıcıydı. Ama ben epik bir dil beklemiştim. Yer yer Anadolu halkları, Filistin, Lübnan gibi bindiğimiz kültürlere değinilmesini de sevdim🩷 . Yalnız bu kitaba başlamadan önce Truva Savaşı ve Odysseia hakkında bilgi edinilmesini tavsiye ederim. . Bu arada kitabın baskısı yok . .
Homeros'un Kızı
Homeros'un KızıRobert Graves · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2019387 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Ahh... Gidenler... Gönderilenler...Gelenler... İstenmeyenler...Her yerde "öteki" olanlar... Hiçbir yere sığmayanlar...Hepsi adına,kalbi burada atanlar adına kocaman bir çığlık yükseliyor ta icimden,kimsenin duymadığı... . Romanı çok sevdim Akıcı, keyifli, o kadar doğal ki herkes kahramanları ailesinden birine benzetebilir. . İstanbullu Rum bir ailenin üç kuşak hikayesi desem yanlış olmaz sanırım. Hatta yazarın kendi hikayesi İstanbul'dan Atina'ya, 1936 ve 1964 yıllarında göçen, başta sevdiklerinin mezarları olmak üzere birçok kıymetli varlığını burada bırakanların hikayesi... . Ailenin en büyüğü adonis tüm aileyi bir araya getirecek bir "aile mezarı" almak ister. Tabii parasını kimin ödeyeceği sorunuyla aileye giren mezar ! gömülme sırasına kadar sürekli sorun yaratan adeta bağımsız bir karakter olur romanda. Kimi zaman birleştiren ama en büyük kavgaları çıkaran, aile sırlarının dökülmesine sebep olan... Sırlar! Sırsız aile olur mu hiç? . Kitabın en sevdiğim yanı böyle ağır, siyasi bir konuyu taraf olmaya zorlamadan, mizahı da elden bırakmadan, propagandadan uzak, canlı bir şekilde anlatmasıydı. . Yazarın kendisini de tanıdığım için mutluyum 🩷
Aile Mezarı
Aile MezarıHerkül Millas · Doğan Kitap · 202048 okunma
·
Puan vermedi
Sihirli Kitabevi
Elimden bırakamadım . Bu kitapta kitabevinin kendisi de bir kahraman. Çünkü sihirli Gerçi benim gözümde tüm kitapçılar sihirli Günlük hayatı arkamda bıraktığım, her türlü sıkıntıdan uzaklaşabildiğim yerler çook uzun yıllardır . Hele küçük, sıcak, samimi kitabevleri bayılırım... . " Babam, kitapçı dükkanlarının yıkık ruhlar ve yaralı kalpler için iyi olduğunu söyler." . Göz ve İzan,1943 yılında New York'ta yaşayan Fulbright ailesine ait bir kitapçıdır. Ama müşterileri tüm zamanlardan gelebilir. Çünkü kitapçı gerçekten ihtiyacı olana görünür . II.Dünya Savaşı'nın son yılları yaşanırken Poppy ve Al 'ın arkadaşı Carl savaşta öldürülür.Al dükkanın gücünü - tüm yasaklara ve dükkanı kaybetme tehlikesine rağmen - bu ölümü engellemek için kullanmak ister. Oysa karanlık çok yakındadır ve dükkan sahibinin en zayıf anını kollamaktadır. Karanlığın amacı kitapçının koruduğu ışığı ele geçirmektir. . Karanlıkla aydınlığın savaşı, ailenin birbirini koruma çabası, şahane kitabevi ortamı, renkli karakterleri, kuşaktan kuşağa aktarılan sırları ile şahane bir dünya kurmuş Mindy THOMPSON 🩷 . Fantastik unsurları, akıcı dili, verdiği mesajları ile her yaş grubuna hitap etse de 7. ve 8. sınıf öğrencilerine özellikle öneriyorum okumak kadar üzerinde konuşmak da keyifli olacaktır. . @genctimas çok güzel bir çalışma olmuş tebrikler . Çevirmeni @buralarhepomer 'e (Ömer Anlatan) teşekkür ederiz Elinize sağlık . #tozvehayallerkitapcısı #mindythompson #genctimas #ortaokullarakitaptavsiyesi #ortaokullarakitaptavsiyeleri #ilkgenclikkitaplari
Toz ve Hayaller Kitapçısı
Toz ve Hayaller KitapçısıMindy Thompson · Genç Timaş Yayınları · 2022242 okunma
·
Puan vermedi
İbraniceyi ; ibadet ve yazı dili olmaktan çıkarıp yaşayan, konuşulan bir dil haline getiren Eliezer Ben-Yehuda 'nın yaşamını okurken bir yandan da Filistin'in yıllara yayılan , adım adım işgalinin nasıl gerçekleştiğini kısa,sade bir biçimde öğreniyorsunuz. Sevgiyle tavsiye
Dil ve İşgal
Dil ve İşgalTaha Kılınç · Ketebe Yayınevi · 202487 okunma
·
Puan vermedi
A be yaşlılık:(
Dev hayal kırıklığı buyuk umutlarla - başladığımız kitabı maalesef sevemedimTabi bunda benim yaşlılık ve ölüm kavramları üzerine konuşmaya , düşünmeye, yüzleşmeye hazır olmayışımın da etkisi var muhakkak. . Memento Mori ! Öleceğini hatırla . Kahramanların hemen hepsi (Olive hariç ) yaşlı.Eric (56) dışında herkes 70 + Ama hepsi kurnaz, çıkarcı ve güvenilmez . Roman, Dame Lettie 'ye "öleceğini hatırla" diyen meçhul birinin telefonlarıyla başlar .Başta inanmaz , önemsemez kimse.Daha sonra diğerlerine de gelen çağrıların faili genç, orta yaşlı, eğitimli, sıradan gibi sıfatlarla nitelendirilse de fikir birliğine varılamaz. . Bazıları birbirinden şüphelenir, geçmişleri, birbirleriyle ilişkileri , ihanetleri, yasak aşkları dökülür ortaya.Mekan bu üst düzey ,zengin sınıfa ait evlerden huzur evlerine de yayılır. . Ölüm; yaş, hastalık, telefondaki ses olarak kendini hatırlatsa da miras davalarından, dedikodulardan, intikam isteğinden vazgecemezler.Hicbiri ponçik ihtiyar değildir. . Ben biraz gizem, polisiye beklemiştim.Hatta korku...Kapak da çok şey vaat etti doğrusu.Hem çok güzel hem ürkütücü...Ama yaşlılık ve getirdiği zor , sevimsiz bir hayat ve ölüm çıktı karşıma... . Zaman zaman gülümsetse , sasirtsa da sevemedim Üzgünüm... . "Yetmisini geçmek savaşa katılmak gibi. Bütün dostlarımız ya gitti ya da gitmek üzere ve biz bir savaş meydanında, ölülerin ve Can çekişenlerin ortasında sağ kalmaya çalışıyoruz." . #mementomori #murielspark # .
Memento Mori
Memento MoriMuriel Spark · Siren Yayınları · 202387 okunma
·
Puan vermedi
Ahhh be Bjørn:(
Ahhh ..Bj Hansen Son muzipliğin acıttı. Böyle ayrılacağımızı hiç düşünmemiştim.3 kitaplık serinin sonuna geldik. Dag Solstad 'ı çok seviyorum ama bu serinin yeri ayrı bende . On Birinci Roman,On Sekizinci Kitap 'ta "Büyük Ret" adını verdiği 'sacma' planını uygulamaya koyup, 17.Roman'da bedelini ödeyip yıllar sonra tekrar oğluyla görüşen Bjørn Hansen serinin son kitabında artık yalnız yaşayan, yaşlı ( 77 yaşında ) bir adamdır. Kitaplarla dolu küçük, köhne bir dairede yaşar. . Hiç beklemediği bir anda kapısı çalınır, en son 9 yıl önce gördüğü gelini, torunuyla birlikte gelmiş, üniversiteyi Oslo 'da okuyacak Wiggo'nun kendisiyle kalmasını istemiştir. Bjørn kabul eder, hatta memnun bile olur. Tıpkı yıllar önce optometri eğitimi için yanına gelen oğlu gibi torunu da onunla kalacaktır. . Bjørn Hansen en sevdiğim roman kahramanlarından biri oldu. Asiliği , başına buyruklugu okurken keyif veriyor ama yalnızlığı üzüyor. . Yavaşlayan hareketleri , sahip olduğu 2 çay fincanı, yatak olarak kullandığı cekyati ... Yaşamını kendi tercihlerinin yönlendirdiğine dair ince detaylardi. . Yıllar önce ölen anne ve babasıyla konuşması, ölümü,inancı sorgulaması; rahatlıkla tükettiği şeker ve beyaz ekmek Bjørn'un vedasiydi adeta ... . Özleyeceğim...umarım Wiggo bayrağı devralır.
Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son Roman
Bjørn Hansen’e Dair Üçüncü ve Son RomanDag Solstad · Yapı Kredi Yayınları · 202468 okunma
Reklam
·
Puan vermedi
Savaşın köklerinden kopardığı insanlar :(
Çok,çok sevdim Filistin'e dair bir şeyler okuyup anlatmak insanlığımızın borcu.Aylardır , Hayır! Yıllardır süren bir savaş ya da savaşlar...Biri bitmeden diğeri başlayan,uç uca eklenmiş sigaralar gibi asla sönmeyen, yandığı yeri darmadağın eden , aileleri dünyanın dört bir yanına dağıtan yıkım... Filistin, Lübnan, Irak, Suriye...Hep alev alev . Kuşaklara yayılan aile hikayelerini çok severim 🩷 Hele Tuzdan Evler gibi kahramanları ve anlatıcıları kadın ağırlıklıysa...Kahve kokulu, baharatlı, zeytin yeşili,biraz acı, baştan aşağı dişi, sıcak ama hüzünlü, boğazda bir yumrukla yaşanan bir dünyaya girdim bu kitapla. . Jaffa 'daki evlerinin İsrail tarafından işgal edilmesiyle Nablus'a yerleşen aile maalesef bir daha köklenemeyecektir. 6 Gün Savaşları 'nın ardından Kuveyt 'e , Irak'ın Kuveyt 'i isgalinden sonra Ürdün 'e giderler.Sonraki kuşak ise Paris, ABD derken Beyrut 'ta toplanır . . Her bölümde ailenin bir başka ferdi , birkaç yıl atlayarak devam ettirir hikayeyi . Fonda savaş hiç bitmez.Bir süre sonra hangi ülke ,hangi lider ,hangi savaş takibini bıraktım ben de...Ne önemi var? Kim kazandı, kim kaybetti,kaç kişi öldü...Hepsinin acısı hep içimdeydi roman boyunca. . Kuşaklar değiştikçe, çocuklar büyüdükçe sadece Filistin veya Ortadoğu için değil dünyanın tüm ezilen halkları, göçe zorlanan, yabancı topraklara savrulan, kökünden koparılan,dilini unutan her insan için bir ağıt başlıyor yürekte. . Okuyun,okutun.Başını çeviren , gözünü kapatan herkese anlatmak için , elimizden bir şey gelmese de hatırlatmak,zikretmek de direnmektir bazen . Sevgiyle ve gönülden tavsiye ederim .
Tuzdan Evler
Tuzdan EvlerHala Alyan · Perseus Yayınevi · 20237 okunma
·
Puan vermedi
BA-YIL-DIM Her bir sayfasını keyifle okudum. . Osetçe (İronca demeyi tercih eder bizimkiler ) konuşulan bir evde doğup büyümüş, Ermeni komşuları, Kürt yakınları, Arap-Laz ve Gürcü arkadaşları izlemiş,dinlemiş; okuma yazma aşkı içine düşüp hiç sönmemiş birinin yolu elbette onlarca dilin okutulduğu bir fakültenin edebiyat bölümünden geçer ama bitmez. Heyecan hep aynı dilin canlılığına, zekasına hayranım. Hele etimoloji işin içine girince kalbim bir kuş bildiğim şeyleri okurken bile eski bir dostla karşılaşma sevince yaşıyorum. . Bu kitabı elime ilk aldığımda önce ismini, sonra kapağını ve boyutunu çok sevdim Görseller de gayet ilgi çekiciydi. . Yazarın dillere olan merakının nasıl başlayıp geliştiğini anlattığı giriş bölümünün ardından; dil , dil aileleri; renklerin, ay ve gün isimlerinin kökeni, Sümerlerden bize kalanlar, ülke adları, Türkçedeki bazı kullanımların kaynağı, yazının, harflerin yolculuğu, "ayıp" bazı sözcüklerin geldiği yerler anlatılıyor. . Dili sıcak, anlaşılır ve akıcı. Hiç sıkmıyor. . Diyorum ki liselere ders kitabı olsun . Dillere, sözcüklere biraz merak olan herkesin beğenerek okuyacağına eminim . Bu arada yazarın çocuklara yönelik "30 Şahane Kelime" isimli kitabı da çok güzel . Yazarının eline, ilmine, kalemine sağlık . Sevgiyle tavsiye ederim
Babil Kulesi Kitabı
Babil Kulesi KitabıMahir Ünsal Eriş · Kafka Yayınevi · 202374 okunma
·
Puan vermedi
Halep :(
Beklentimin altında kaldığını söyleyerek başlamalıyım sanırım aslında hikaye akıcı, kişiler ilginç, atmosfer yıkıcıydı. Ama ben Suriye tarihine dair daha çok ya da daha net bir şeyler öğreneceğimi zannetmiştim. Bazı tarihlerden ve olaylardan yakaladığım ipuçlarıyla farklı kaynaklardan bilgi edindim, boşlukları doldurmaya çalıştım. . Zaten son kuşak, 2000'lere geldiğinde tanık olduğumuz, etkisini hissettiğimiz bazı olaylar; Irak'ın ABD tarafından işgali, Saddam heykelinin yıkılışı, İkiz Kuleler'e yapılan saldırı... dönemi daha anlaşılır kıldı. . Ama en çok Halep'in asla eski haliyle göremeyeceğimiz yitip giden kültürüne üzüldüm . 2013 Necip mahfuz kitap ödülünü alan bu roman birbirinden aykırı fertleriyle ( tıpkı Halep gibi ) bir aile romanı. Sanatçısıyla, eşcinseliyle, görülmeyen-duyulmayan kadınlarıyla; siyasi, dinî,cinsel baskıların her birine maruz kalmış aile aracılığıyla Suriye'nin 50 yılı bulan siyasi durumunu, Baas partisini ve babadan oğula geçen Esad yönetimini ince detaylarıyla, zamanda ileri geri dans eder gibi veriyor okura. . 3. bölümden itibaren daha bir keyifle okudum . Savaşı, yıkımı, talanı bitmeyen bir coğrafya... Kaç bin insanın hayallerine, sevdiklerine, yaşamına mal oldu acaba? . "... otuz yıl, sevdiğimiz birini unutmaya yetmezdi. İşte ondan sonra unutmanın, bir yerlerde gizli kalmış küçük ayrıntıları yeniden resmetmek olduğunu anladım." . #busehrinmutfaklarındabıcakyok #halidhalife #suriyeedebiyatı #arapedebiyatı
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak Yok
Bu Şehrin Mutfaklarında Bıçak YokHalid Halife · Delidolu · 2020145 okunma
·
Puan vermedi
Arnavutluk Töresi : Kanun
Sonunda okudum ve adeta çarpıldım roman ayrı Kanun ayrı işledi içime. Kitabın konusunu bilmeden aldığım için üzerimdeki etkisi büyük oldu. İlk defa duydum ben bu Arnavut "töresini" . Kanun 1262 maddelik, yaşamın her alanına dair katı kurallardan oluşan, 15 yüzyılda yazıya dökülen, sanırım Arnavutluk'un daha çok dağlık kesimlerinde uygulanan, geçmişi yüzyıllar öncesine dayanan ve resmi olmayan bir töre. "... Kanun bir bütündür, dedi, ekonomik ve ahlaki yaşamın hiçbir alanını ihmal etmemiştir." . Romanda "Doktor" tarafından eleştirilse de "Kan Kahyası" işin ekonomik boyutunu ortaya serse de halkın Kanun'a karşı çıkmaya niyeti ya da cesareti yoktur. . Corg ailenin biraz tesadüf eseri düştüğü, 70 yıldır süren Kan Davası'nın son katili ve kurbanıdır. Sakin, bilge bir genç olsa da aile, toplum, abisinin sararmaya başlayan kanlı gömleği, onu öldürmeye zorlar. Kan Parası'nı ödemek için çıktığı yolda Kanun üzerine kitaplar yazan, içten içe ona bir hayranlık duyan yazar Besian ve karısı Diana ile kesişir yolları. . Sisli, puslu, nesnelerin net seçilemediği, gotik - fantastik bir atmosferi var romanın. Herkes ürkütücü ve tekinsizdi benim için. Şaşı Hancı, Arabacı sanki beklenmedik bir şey yapacak gibiydi. Hep tetikteydim okurken. . Çok sevdim 180 sayfa, konusunun ağırlığına rağmen inanılmaz akıcı masalla düş arası ama son derece gerçek... Son zamanlarda okuduğum ve en çok etkilendiğim kitap diyebilirim... . Sevgiyle tavsiye ederim . #ismailkadere #kırıknisan #arnavutluk #kandavası
Kırık Nisan
Kırık Nisanİsmail Kadare · Jaguar Kitap · 202475 okunma
·
Puan vermedi
Postacılar
Bilmiyorum...Sevip sevmediğime karar veremedim doğrusu ... Kitabın sonundaki "...bu iş süresince keyif alarak yaşayabilmek için bazı şeyleri anlamanın ne kadar önemli olduğunu öğrendim.Hic kimse önemsiz değildi, her birimiz , her gün ya bir medeniyet kurmak ya da tam tersine dünyayı yok olmaya terk etmek arasında seçim yapmak zorundaydık,en
Postane Günlükleri
Postane GünlükleriVigdis Hjorth · Siren Yayınları · 2023310 okunma
201 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.