Uzun zamandır kitap okumaya vakit ayıramamıştım. Bu kitap da okumayı çok istediğim ancak yarım bıraktığım kitaplardan biriydi. Nihayet sonuna kadar okumayı başardığım için kendimi mutlu, öğrendiğim bilgiler dolayısıyla da zihnimi yorgun hissediyorum. (Öncelikle bu incelemenin daha çok benim kitap hakkındaki duygu ve düşüncelerimi içerdiğini belirtmek isterim.) Sofie'ye felsefî sorular içeren bir mektup gelmesiyle başlıyor her şey. Uzun, yorucu ama bir o kadar da keyifli bir yolculuk bekliyor bizleri sonrasında. Yazarın filozofları akılda kalıcı hikayelerle anlatışı, günlük hayattan örnekler verişi kitabın daha fazla anlaşılır olmasını sağlıyor. Okurken sorguluyor, dünyaya yeniden bakmaya başlıyorsunuz sanki. Yüzyıllar öncesinde yaşamış, fikirleri uğrunda ölümden bile korkmamış insanların hikayelerini okudukça yaşamın aslında ne kadar değerli olduğunu, anlaşılması güç ama aynı zamanda da insan olarak anlamaktan asla vazgeçemeyeceğimizi (felsefe süreci bunu yansıtıyor, insanlar her zaman yaşamı, varoluşu sorgulamış ve sorgulamaya da devam edecektir), akıllı bir varlık olarak sorgulama yeteneğimizi, olayları değerlendirme ve birçok farklı sonuçlar çıkartarak bunları birleştirme sürecimizi, yazının gücünü (geçmiş, şimdi ve gelecek arasında köprü görevi kurduğunu) keşfettiğimi; kısacası bu kitapla birlikte bir 'aydınlanma' yaşadığımı söyleyebilirim. Siz de Sofie'yle birlikte felsefe dünyasını keşfe çıkmak isterseniz hiç durmayın derim. Biraz yavaş ilerleyebilir, yorulmuş hissedebilirsiniz ama pes etmeyin. Kitabın konusu kadar yaratıcı bir şekilde işlenişi de bir o kadar mükemmel diyebilirim. Şimdiden keyifli okumalar dilerim.

Sofie'nin DünyasıJostein Gaarder · Pan Yayıncılık · 202036,8bin okunma

·

21 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

zamangemisi