Kimsesiz bir cenaze gibi duruyoruz insanın kıyısında
yorgunum, başkaları adına
utanmak zorunda kaldığım bu çağda
can çekişiyor merhamet, etkileşim kuyusunda
Çünkü beni yıldıran bu dünya uykusunda
betonun karşısında eğilmeyiş ve toz duman
dünya kayıp gitti ayaklarımız altından.
Memurlukla kutsanmış şehrin azizleri
daha fazlasına sahip olmanın yüklediği paranoya
ve atanamayınca baş gösteren anksiyete
herkes biraz yanlıştır, hepimiz
biraz yanılmışızdır özneyi ararken fakat
bu bilgi, doğrulamaya yetmez beni
kol kırılır, sarılır, iyi oldu sanılır
kimse sormaz,
yenle yaşamaktan memnun mudur kol?
Hepimizin üstündedir gelmemiş günler,
sosyal sigortalar, sözleşmeler
ulltrasonda bellidir henüz kaderin bize biçtiği rol.
Beynimin kıvrımlarında
bir ağrı olarak dolaşıyor suskunluğum
kendi içinde kırgın, taranmış saçları sümbüllerle bezeli
herkes neden diye sorar, bilmek ister çünkü
Allah'a neden denmez, niçin denir en fazla
anlamak isterim, bilmekten çok
niçin ademoğlu dala uzanamaz, kin güder meyveye
niçin mecburum kendime mezar yeri almaya
niçin bir ağrı beni mecbur kıldı yola koyulmaya
bir ağrı, Türkiye gibi gönlümün merkezinde.