Maalesef pek keyif alamadığım kitaplardan oldu. Murdoch bu kitabı Bradley Pearson isimli bir yazarın otobiyografik bir kitabı olarak bize sunuyor. Neden sevemediğime gelince anlatılan hiçbir insan ilişkisindeki duygu tutarlı gelmedi. Pearson kâh arkadaşının karısı Rachel’a ilgi duyuyor kâh eski karısıyla nefret-kıskançlık sarmalına giriyor derken pat diye Rachel’ın kızı Julian’a aşık oluveriyor. Kendisinin anlatımına göre ilanı aşkından sonra Julian da ona deli divane oluyor ama ben ikisinin de aşkına hiç ikna olmadım. Aslında yer yer aşka dair çok güzel cümleler vardı, lakin beni inandıramadıkları için hiçbirinden etkilenmediğimi fark ettim. Gerçekçiliğine inanamadıkça boşa okuyorum hissi arttı. Fakat kitabın sonunda Murdoch bana güzel bir sürpriz yaparak gönlümü aldı. Pearson’ın kitabı, kitapta bahsedilen dört önemli karakterin de sonsöz yazdığı bir kitap olarak bitirilmiş. Kitabı sevemeyince bazen okuduğum zamanlamanın yanlış olup olmadığını sorgularım. Spoiler vermek istemediğim için detaya girmeyeceğim ama bu sonsözlerle Murdoch bana dedi ki: “okuduğuna, okurken hissettiğine güven”

Kara PrensIris Murdoch · Ayrıntı Yayınları · 1999139 okunma

·

80 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.