Kapitalist düzene karşı duran kalemiyle tanıdığımız Kafka, bu düzene ayak uydurmayan, sistemin istediği şekile soyunmayan insanların toplum tarafından nasıl dışlandığını ve otoritesini kaybettiğini bu eseri ile gözler önüne seriyor. "Bir varoluş problemi" ne değinen yazar toplumdışı hareket eden bireylerin ötekeleştirilmesine ışık tutuyor. Bunu da karakterini bir sabah gözlerini dünyaya bir böcek olarak açması ve ağır kütleli bir böceğe hapsolmuş insan zihniyle yapıyor. Yalnızlığın ve yabancılaşmanın detaylıca yer verildiği eserde yazarın hayatına dair bir çatışmaya da rastlamak mümkün. Özellikle müdür karakterinin "Böcek Samsa"yı küçümsemesi, yazarın rahatsızlığı nedeniyle yıllarca maruz kaldığı toplumsal muameleyi işaret eder. Aynı zamanda baba karakterindeki acımasızlık ve nefret duygusu babasından gördüğü şiddeti ve yaşadığı çatışmayı temsil etmektedir. Yazarın baba üzerinde ustalıkla durduğu asker botları detayı da bu şiddeti özetler niteliktedir. Böcek Samsa'yı okurken "farklı bir birey"i, ailesini okurken toplumu, müdürü okurken de iktidarı hissedebiliyoruz. Aslında eseri okurken yazarın Dostoyevski'yle olan etkileşimi dikkatimi çekti. Zira Dostoyevski'de Yeraltından Notlar eserinde "sıradan insan olmaktansa böcek olarak yaşamayı" tercih ettiğini söylemektedir. Burada da Böcek Samsa ile sıradışı ve "kabullenemeyen" bir yaratılış vardır. Toplumsal düzene boyun eğmemenin yeri geldiğinde ölüme mahkum edilmeyi getirdiğini açıkça gösteren bu eseri şiddetle tavsiye ediyorum.

DönüşümFranz Kafka · Olympia Yayınları · 2020222,4bin okunma

·

61 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

üdebakitap