Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Talât'ın Uzun Ömürlü Güçlü Gölgesi Talât'ın İstanbul'dan kaçışının ardından ve Anadolu için 1919-1922'de verilen savaş sırasında yaşanan dramatik kargaşaya rağmen, İtc iktidarı genel olarak değerlendirildiğinde epey sorunsuz bir biçimde yeni başkent Ankara'ya ve yeni güçlü adam Atatürk'e geçti. Meslek olarak üst düzey askeri bir görevli olmasına rağmen Kemal Paşa (Atatürk) ne Enver Paşa'nın ne de Cemal Paşa'nın mirasçısıydı. O, daha ziyade, 1913'ten bu yana İtc iktidarının tepesinde bulunmuş olan sivil - ama aynı zamanda 1908 öncesi dönemden başlayarak, askerî yetkililerle ilişkileri başarılı bir biçimde idare etmiş olan Talât Paşa'nın mirasçısıydı. Komiteden arkadaşlarının aksine, Talât, iklimdeki esaslı değişiklikleri hızla kavramıştı ve Türk gücü ve politikasının yeni örgütlenmesine, artık kendisinin değil, bir başkasının öncülüğünde katkıda bulunmaya hazırdı. Siyasi mirasının Osmanlı sonrası Türkiye'yi belirleyeceğine kani olmuş olabilir ve bu kanaatinin tek sebebi, genç valilere ve memurlara Ankara'da sunulmuş olan yüksek mevkiler değildir. Talât'ın KANA BULANMIŞ GENÇ KADROSU - Tahsin Uzer, Şükrü Kaya, Abdülhalik Renda, Atıf Kamçıl, Celal Bayar gibi adamlar kısa süre içinde yeniden en yüksek konumları işgal ettiler. Muhittin (Birgen), Falih Rıfkı (Atay), Necmettin Sadık (Sadak), Yunus Nadi (Abalıoğlu) ve Reşit Saffet (Atabinen) gibi adanmış emir erleri, gazeteciler ve öğrenciler kariyerlerini Ankara'da inşa ettiler ya da yeniden inşa ettiler. (Talât'ın komiteden arkadaşı Hüseyin Cahid[Yalçın] da bunu yaptı, ama onunki diğerlerininki kadar kolay olmadı.)Talât'ın bu en yakın ortaklarına, bütün birçok genç İTC çevresi ve Türk Yurdu/Türk Ocağı mensupları da eklenmelidir. Söz konusu kesimler, 1910'lardaki İTC iktidarına bütünüyle sadık kalmışlar ve sonradan Kemalist bakanlar olmuşlardır. (Şükrü Saraçoğlu, Mahmut Esat Bozkurt ve Cemal Hüsnü Taray gibi)
·
75 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.