Kitap 20.yy Mısır'ında geçiyor. Karakterler bizim alıştığımız gerçekliğe uygun olan insanlar değil. Onlar sefaleti bir cennet, huzur olarak görüyor. Özellik eski felsefe hocası ve dilenci olan Gohar'ın düşünceleri insanı sorgulamaya itiyor. Acaba mutluluk dediğimiz şeyin eşya ile ilişkisi ne kadar belirgin...
Genelevde islenen cinayet üzerinden toplumsal anlamda karakteri inceliyor, psikolojik tahlil yapıyor ve bizi gerçek hayatın aslında basit, çıplak olduğunu ifade ediyor.
Yani beni çok tatmin eden kitap olmadı. Kitap akıcı bir günde bitebilir. Stanislaw lem'in isledigi konuları daha sade bir sekilde ele almış. Zevk meselesi artık.
Yine de okunmaya değer...
Sevgilerle.