Nitekim Kur'an'da "İnsanlar arası kardeşlik" duygularını yaratır gibi görünen hükümler, tüm insanları değil fakat sadece Müslümanlar arası ilişkileri kapsar anlamdadır.
Örneğin: Hucurat Suresi'nde şöyle yazılı: "Şüphesiz mü'minler birbiri ile kardeştirler; öyleyse dargın olan kardeşlerinizin arasını düzeltin." (Hucurat Suresi, ayet 10.) Görüldüğü gibi ayette geçen deyim "mü'minler"dir (yani Müslümanlardır). Müslüman olmayanların "kardeş" sayılmaları şöyle dursun, "müşrik", "münafık", "kâfir" olarak "düşman" bilinmeleri emredilmiştir. Örneğin: Tevbe Suresi'nde "müşriklerin" yok edilmeleri emredilmiştir (bkz. Tevbe Suresi, ayet 5); Yahudilerle Hıristiyanların "Kitap ehli" oldukları ve İslama çağrılmaları, girmedikleri takdirde "cizye" (kafa parası) vermeye zorlanmaları, vermedikleri takdirde onlara karşı savaş açılması (öldürülmeleri) hükme bağlanmıştır (örneğin bkz. Tevbe Suresi'. ayet 29). Öte yandan insanları "Bir erkekle bir dişiden" yarattığını söyleyen bir Tanrı'nın, birbirlerini kolayca tanımaları için onları ümmetler ve kabileler haline sokması, soktuktan sonra kimini 'Müslüman' kimini de 'kafir' yapması ve sonra birbirleriyle boğazlaştırtması da kardeşlik anlayışı ile bağdaşmayacak şeylerdendir.