Gönderi

Büyük kentte çoktandır görülmeyen şeyler oluyordu: Yol üstünde oynayan çocukları gören şoförler arabalarını durdurup onlara gülümseyerek bakıyor, hatta içlerinden bir bölümü araçlarından aşağı inip onlarla beraber oynuyordu. Caddelerde karşılaşan tanıdıklar durup birbirlerinin hatırlarını soruyor ve ayaküstü kısa sohbetler ediyorlardı. İşe gidenlerin artık pencere önlerindeki çiçekleri seyredecek ya da küçük bir kuşa yem atacak kadar vakitleri vardı. Doktorlar hastalarıyla tek tek ilgilenmeye zaman ayırabiliyordu. İşçiler işlerini severek ve huzur içinde yapıyordu, çünkü kimse onları en kısa sürede en çok iş diye sıkıştırmıyordu. Herkes her şeye dilediği kadar zaman ayırıyordu, çünkü artık bol bol zamanları vardı.
Sayfa 299
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.