Evet tüm dünyada baya bir ünlü olan ve sonunda benim de okuduğum bir serinin ilk kitap yorumu ile geldim. ‘Dikenler ve Güller sarayı’ serisi. Yazarın kalemine ‘Hilal Şehir’ serisinden aşinaydım. Ve baya seviyorum. :) Kurduğu dünya çok güzel. Her şeyi gedine tam olarak oturtan bir yazar. Bu serisini çok duydum ve ilk kitaptan beni kendine çekti diye bilirim :) zaten fanartları bile başlı başına bir olay ;) Kalbim Rhysand derken, Tamlin’in de bizim için yaptıklarını görmezden gelemiyorum. Kötü adam gibi dursa da Rhys de çok şey yaptı tabi. Ahh bilemiyorum. :/ Kitaplar da bazen öyle karakterler koyuyorlar ki, onu seçsem ona haksızlık olur düşüncesi oluşuyor kafamda. Feyre’yi sevdim diye bilirim. Tabi insan kitapların genelinde güçlü kadın karakterleri görünce okuyacağı tüm kitaplar da böyle bir beklentiye giriyor. Benim açımdan öyle ama yinede yazar dediğim gibi her şeyi gediğine koyuyor :) Tamam konusuna gelelim. Feyre insanları ve perileri birbirinden ayıran duvarın güney tarafın da kendi halinde köyünde yaşarken bir gün çıktığı bir avda, hiç öldürmemesi gereken bir kurdu öldürdü. Ve kurt sandığı aslında bir peridir. Ve bir gün onu almak için yaptığının cezasını periler diyarında bir ömür sürmesi gerektiğini söyleyen bir perinin peşine takılarak periler diyarına gider. orada çözmesi gereken bir lanet ( ki burada bir güzel çirkin vibesi var) var, dikkat etmesi gereken yaratıklar ve aşk uğruna yapacağı şeylerin sınırını ölçme şansına erişir. Peki hepsini bir arada başarıyla yapabilecek mi ? Laneti bozup koca bir diyarın zalim kraliçeden kurtara bilecek mi ? Bu laneti bozarken aşkına sahip çıka bilecek mi ?

Dikenler ve Güller SarayıSarah J. Maas · Dex Kitap · 20163,814 okunma

·

35 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.