Amerikalı izleyicilere yaptığınız konuşmalarda size genellikle şu soru soruluyor: "Ne yapmam gerekiyor?"
Bu soruyu sadece Amerikalı izleyiciler soruyor. Üçüncü dünyada bu soru hiç sorulmadı. Türkiye, Kolombiya ve Brezilya'ya gittiğinizde size, "Ne yapmam gerekiyor?" diye bir soru sormazlar. Size ne yaptıklarını anlatırlar. Dünya Sosyal Forumu için Brezilya’nın Porto Alegre kentine gittiğimde, toprağı olmayan bazı campesino'larla görüştüm. Bana ne yaptıklarını anlattılar. Bunlar fakir, baskı altında ve korkunç şartlarda yaşayan insanlar. Size ne yapmaları gerektiğini sormayı asla hayal etmezler. İnsanların bu tür sorular sorması ancak bizim gibi ayrıcalıklı kültürlerde olur. Önümüzde açık bir sürü seçeneğimiz var. Türkiye’deki entelektüeller ya da Brezilya'daki campesino'ların karşılaştığı problemlerin hiç biriyle karşılaşmıyoruz. Her şeyi yapabiliriz. Ama buradaki insanlar basit cevapların olduğuna inanmalari için eğitilirler ve bu pek işe yaramaz. Eger bir sey yapmak istiyorsanız, her geçen gün kendinizi bu işe daha fazla vermek ve adamak zorundasınız. Eğitim programları, organizasyon, faaliyetler gibi. Olaylar ancak böyle değişir. Sihirli bir anahtar isteseniz, yarin gidip televizyon mu seyredersiniz? Böyle bir şey yok.
Sayfa 42Kitabı okudu
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.