Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Sultan Abdulhamid ve portsmouth takımı
İngilizler araştırdıklarında anladılar ki Portsmouth takımı sadece bir takım değildi. Aynı zamanda sultanın İngiltere'de adamların gözlerine baka baka, hem de baskentleri Londrada kurduğu gizli istihbarat faaliyetleri yürüten bir teşkilattı." "Nasıl yani usta, bu gerçek mi şimdi?" "Evet, şüphe duymakta haklısın ama bu takımı araştırırsan resmen bir Türk kuruluşu olduğunu ve aynı zamanda sadece bir futbol takımı olmadığını anlarsın." "Nasıl yani usta?" "Evlat, bu takımın simgesi nedir bilir misin?" "Hayır usta." "Hâlâ devam eden bu takımın simgesi ay ve yıldızdır evlat" "Nasıl yani?" "Peki, sloganı nedir bilir misin?" "Ne?" "Bir takımdan daha fazlası... Anlayacağın onlar istihbaratlarıyla sözde hava atmaya çalışırken, Sultan adamların başkentinde gözlerinin içine baka baka adamlarla dalga geçer gibi casusluk faaliyetlerini yürütüyordu.” "Peki usta, niye açık etti o zaman?" "Evlat elbet bir istihbarat faaliyeti var etmek kolay olmuyor ama sultan için o kadar büyük bir mesele değildi bu. Sultan bu hareketiyle birilerine bir mesaj iletiyordu. Bu mesajıyla o kendisini istihbaratıyla korkutmaya çalışan İngilizlere açık bir şekilde hem meydan okuyor hem de onlara âdeta siz giderken biz geliyorduk diyordu. Unutma evlat, bazen vereceğin bir mesaj, kazanacağın bir zaferden daha kıymetli olabilir. Hele bu devletler arasında bambaşka bir olaydır. Nitekim sultanın verdirdiği bu mesajla İngilizler artık sultanı istihbaratlarıyla korkutmanın anlamsız olduğunu anladılar." "Peki usta, o takımdaki casuslara ne oldu?" "Onlar çoktan ayrılmıştı kaçak yollarla ve ayrılırken bir mesaj vererek ayrıldılar." "Ne mesajı?" "O gün İngilizler bu takımın casus takım olduğunu anlayınca operasyon düzenlemişler fakat geç kalmışlardı. Casuslar çoktan ayrılmıştı takımdan. Tam 12 kişiydiler. Hepsi kendi isimleriyle ayrılmıştı. Sadece ikisi hariç... Bunu İngiliz istihbaratının liderine bildirdiklerinde MI6'nın yani istihbaratın lideri de bu işe şaşırmıştı. Neden böyle yaptıklarını sorsa da bir cevap alamamıştı. Peki, hangi isimle geçiş yaptılar deyince, yardımcısı Ermeni isimlerle geçiş yaptığını söyledi. Bu cevaptan sonra iyice meraklanan MI6 şefi, bu isimlerin ne olduğunu sordu. Aldığı cevap onun daha da korkmasına sebep olacaktı." "Ne cevabı aldı ki?" "Sadece iki isim söyledi. Arakel ve Aristakes. Biri muhafız, biri ise kutsal koruyucu anlamına geliyordu." "Peki bunda şaşırılacak ne var usta?" "Bu isimler, sultanın karşısına iki Ermeni ajanı getirdiğini söyleyen elçinin yanındaki o iki Ermeni vardı ya, işte onların İngiliz istihbaratındaki gerçek isimleriydi." "Vay canına be usta! Abdülhamid adamlarla bildiğin dalga geçiyor." "Hem de ne dalga... Böylece bir şeyi çok iyi anladılar evlat: Sultanın her sırdan haberdar olduğunu.”..
·
38 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.