Körlük kitabında konu ettiği birkaç günlük körlüğün bulaşıcılığını resmettiği kitapta aslında tablonun insanın iki yüzunden birinin bencilce yaşam savaşı verdiğini konu etmektedir...
Bu bazen kadına şiddet... bazen bizim dilimizle koğuş ağalığı... yitip giden insanlar... kendi yaşamı için başkasının hayatı feda etmesini sağlamak-beklemek gerekirse beklemeden kişilerin yaşamına müdahale etmek gibi birçok konuyu ele alır.
Varlık sahibiyken yokluğa geçen bu sürede, gözlerini kaybeden topluluğun, gözleri yokken dahi yaşama adapte olunabildiği, fakat, elinden alınan bir uzvun onun ruhunda hicbir iyileşme olmaksızın aynı koşullarla (karakterin iç benliğinden bir şey kaybetmeden) ve sahip olduğu mantığı doğrultusunda, içgüdüsel (hayvansı) figürlerle yolunu bulmaya çalışmaya devam eder.
Bir herhangi bir uzvunu kaybetmesi insanlığın veya merhametin tekrar geri geleceği, veya kazanacağı anlamını taşımadığı da aşikâr.
(Bu yazıyı inceleme olarak yazmayı planlamiyordum, kitap hakkında ufak bir yorumda bulunmayi düşünuyordum. Aslında bu da bir inceleme sayılmaz...)
Kitap ve kahve ile..
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022103,8bin okunma
··
460 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.