Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

144 syf.
·
Puan vermedi
·
42 günde okudu
Kafanızın içindekileri karpuz gibi oyup boşaltmak mümkün olmasa da sait faik okumak bunu kısmen başarmanıza yardımcı olabilir.Bu önemli.Son kuşlar'ı üçüncü okuyuşumda daha da sevdim Sait Faik'i... Insanın keyifsizken durağan nesne ya da canlılara baktığını,keyifliyken de hareket halindeki canlıları seyretmekten keyif aldığını,insan yüzlerini okumanın verdiği rahatlık ve içtenlikle,durum hikâyelerinde ne güzel betimlemiş Sait Faik. Küçük dünyalarında ekmek parası peşinde koşan sıradan insanları gözlemlerken,en çok birlikte balığa çıktığı yunan balıkçılardan etkilenmiş olmalı (Apostol,Vasilli ve diğerleri ) Normalde insanın ciğerine oturabilcek türden bir yalnızlık çeken bu adam,varolmanın dayanılmaz ağırlığını yazarak hafifletmeye çalışmayı iş edinmiş özgün bir yazar.Kendi kendime adlı mini öyküsünün son paragrafı bu yalnızlığın en yoğun hissedilen yeri oldu benim için.(syf:30) Sivri ada geceleri adlı öyküsünden her okuyuşumda etkilendim.Bir martının ölümü Onun kaleminden oldukça içseldi... Onu Sait Faik yapan yalnızlık nöbetlerinde,içindeki iflâh olmaz,Doğa,hayvan ve insan sevgisinin,nasıl filizlenip ormana dönüştürülerek öyküleştirildiğine tanıklık edemediyseniz,bu adamın öykülerinden bahsetmeyin bile.Zira,Sait Faik'e büyük haksızlık olur.Çünkü,bir hikâyeden ne kadar tad aldığınız,ne öğrenip ne hissettiğiniz,içselleştirebilme gücünüze bağlıdır en çok... Onun bir başınalığı gibi duran değerli yalnızlığı,vefalı bir dost gibi,kaleme kâğıda sarılmasına vesile olmuş. Kalabalıklar içinde,insanın kendi benliğinden kopup,başkalarının kılığına bürünmeye çalışanlardan olmayıp,okuldan kaytarmış,haylaz bir çocuk gibi,her daim sevgi arayışıyla,ada'nın her köşesini karış karış dolaşıp,telâşsız bir hayatın,hüzün dolu hikâyelerini yazmayı tercih etmesiyle edebiyetımıza güzel eserlerini kazandırmış olması ne değerli bir kazanım biz okurları için. En çok yaz aylarında, Burgaz ada'nın Ağustos böceklerinin gevezelik saatlerinde,,köpeği Ona yarenlik ederken;denizin kaç ton rengini,şeklini,balıkçı kayıklarıyla oynaşan Yunus balıklarının neşesini,bir balıkçı kahvesinin samimiyetini,yine bir balıkçı ile martının paha biçilmez dostluğunu,doğa'ya sahip çıkmazsak,gelecek nesillerin yaşamları için ne büyük felâket olacağını yazmasaydı büyük talihsizlik olurdu bir adalı torunu olarak benim için. Marmara ya da Ege denizi adalarının birinde,tütüncüden aldığı ,ucunu sivriltip öptüğü kalemiyle,yazmasaydım deli olacaktım diyen Sait Faik'ler var mıdır bu vurdumduymaz ve yüreği kısırlaşmış dünyalılar arasında ? Göğe bakalım Turgut Uyar gibi ve mümkünse denize bakalım Orhan Veli gibi... Hiç olnazsa gökyüzü ve Deniz bağımsız maviliğin ve özgürlüğün huzurunu yaşatıyorlar... Bir Giritli olarak seviyorum denize kıyısı olan insanları ve onları en doğal haliyle anlatan insanları.Belki en çok bu yüzdendir Sait Faik'i önce insan olarak sevişim. Küçük bir ayrıntı : Sait Faik'in hikâyeciliğiyle ilgilenenler,Fethi Naci'nin ,Sait Faik'in hikâyeciliği adlı inceleme kitabını okuyabilirler. Not : pek çok site'de satışı yok.Sahaflara göz gezdirdim.bazılarında mevcut.
Son Kuşlar
Son KuşlarSait Faik Abasıyanık · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201913,6bin okunma
·
10 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.