Adında da geçen dönemi sol oluşumlar açısından anlamak için çok yararlı bir eser.
Anlaşılıyor ki Türkiye’nin meclis-dışı solu, bir bardak suda koparılan fırtınadan ibaret. Ama onu kendi kapalı evreni içinde değerlendirmek gerek. Kendi tarihine, kendi efsanelerine, kendi kahraman, ahlak ve yöntemlerine göre (antropologların yaptığı gibi)… Böylece onu daha iyi anlar, daha çok sevebilirsiniz. Birtakım kazanımların dışında, doğrusu onların da vaktiyle yaptıkları bundan çok da farklı değilmiş.
Yitirilmiş olan umutların neler olduğunu öğrenmek ve onların arkasından yakılan ağıtlar da değerlidir…