İspanyol yazar, bu kitabı 25 yaşında yazmış. O kadar genç yaşta böyle incelikli, farklı, yaratıcı bir kurgu benim diyen her yazarın elinden gelmez doğrusu. Kurgu neden farklı? Çünkü kahramanın kendisi de bir yazar, hatta bir yazarın hayatını yazan bir yazar. Alvaro bir hukukçu (muhtemelen mahkemeye çıkmayan bir avukat, hiç duruşmadan bahsedilmiyor) ancak bu onun geçinmelik işi. Aslında hayattaki tek tutkusu bir roman yazmak. Yazıyor da. Bu romanı kendi hayatından, komşularından örnek karakterler seçerek yazıyor. Kendi hayatında sahip olduğu komşular gibi, evli bir çift, yaşlı bir ihtiyar, şehvet dolu kapıcı kadınla kurduğu romanda her şey olabilidiğince canlı, kusursuz olsun diye onlarla yakınlık kuruyor, iyice tanıyor. Bir noktadan sonra romanındaki gerilim ve çatışma eylemlerini onların da yapması, dolayisıyla yazacağı katakter davranışlarının doğal olması için onları manipüle ediyor. Yani gerçekle kurgu karışıyor. Yaratıcı yazar tanrı rolüne bürünüp, hayat içinde hayat kuruyor. Roman dairesel bir zaman çizgisinde. Başladığı yerde bitiyor. Bu ne demek demeyin, merak edenler okursa hoş bir şaşırma duygusuyla öğrenecekler derim. Bizde bu türde eser veren ilk yazar olarak aklıma Murat Gülsoy geliyor. Onda da kurgu çoğunlukla şaşırtıcı ve hayranlık verici olur. İlk kez okudum Javier Cercas'ı. Geç kalmışım.

SaplantıJavier Cercas · Everest Yayınları · 2016484 okunma

·

58 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meral Nalbantoğlu