İnsandaki bilgisizliğin ve korkunun bu çifte köleliğinden nasıl kurtulmalı? Zindandan nasıl kaçmalı? Tanrılara ayrılmış olan sahaya azimle girmekten; hiçlige yuvarlanmak tehlikesini bile, göze alarak cehennemin ateşleriyle yanan o küçük ağızdan titremeksizin geçmekten başka yapacak şey yok. Bununla beraber, manasız yeryüzünü ıstıraplı bir korku duymadan terke karar verir:
“Benim göğsümün içinde, maalesef iki ruh yaşıyor, bunların biri diğerinden ayrılmak istiyor: Biri kuvvetli bir sevginin ilitirası içinde, dünyaya kenetlenen uzuvlarla sarılıyor, diğeriyse, toz toprak içinden şiddetle kurtularak, ulu ataların diyarına doğru yükseliyor. Eğer, yerle gök arasında saltanat sürerek dolaşan ruhlar varsa, şu altın renkli ince bulutlardan sıyrılarak aşağı insinler ve beni yeni renkli bir hayata kavuştursunlar.”