Ne giyersem giyeyim, yine yeryüzündeki bu dar hayatın azabını çekeceğim. Ne sade gülüp oynayacak kadar yaşlıyım, be de arzusuz olmayacak kadar gencim. Bu dünya bana ne verebilir ki?
“Vazgeç bu işten! Bu işten vazgeç!”
İşte bu, herkesin kulaklarında çınlayan ve bütün gücümüzün devamı müddetince, her saatin bize boğuk bir sesle tekrar ettiği ebedi nakarattır.