Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

71 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Marcel Proust Okuma Üzerine kitabı ile ilgili mini bir inceleme
Proust, bu kitabı J. Ruskin’in Susam ve Zambaklar kitabının önsözü niteliğinde yazdığını ifade ediyor. Kitabını da, bu kitaptan aldığı bazı alıntılarla süslemektedir. Susam ve Zambaklar’ın Susam bölümünde de belirtildiği üzere kitap okumanın öneminden ve etkileyiciliğinden bahsedilmektedir. Kitap okumaya verdiği değeri ve önemi de şu cümlesiyle anlamaktayız: “Bu kitaba eklediğim notlarla göstermeye çalıştım ki, okuma, insanların en bilgesiyle bile olsa, bir konuşmaya indirgenemez; bir kitapla bir dost arasındaki asıl farklılık, bilgeliklerinin büyüklüğündeki farklılık değil, onlarla iletişim kurma biçimidir; okuma konuşmanın tersine yalnızlığımızı sürdürürken, yani yalnızken sahip olunan ve konuşunca çabucak dağılan entelektüel güçten yararlanmaya devam ederek, esinlere açık olmaya ve zekânın kendi kendisi üzerindeki çalışmasını bütünüyle verimli kılmaya devam ederek, her birimizin önceden iletilmiş bir başka düşünceyi edinmesidir.” Okumanın işlevinin sınırlarının çocukluk yıllarına dayandığını belirtmiş ve kitabın başında da bahsettiği çocukluk zamanlarına değinmiştir. Yazarların özellikle de Shakespeare, Saintine, Sofokles, Euripides, Silvio Pellico gibi büyük yazarların kitaplarını okuduğunda kendisine yeni ufuklar açtığından ve kendi bilgeliğinin başladığı an olmasından bahsetmektedir. Bunları da okuduğu kitaplardaki karakterleri içselleştirerek örnekler vermiş ve bu gerçekçi anlatımların okura sanki kitabın kahramanı kendisiymiş gibi anlatabilmesinin ustalığından söz etmiştir: “Mösyö Maeternlinck’e ya da Madam De Noailles’e, yonca ve yaban karanfili kokulu yol boyunca modası geçmiş çiçeklerin yetiştiği Zelanda bahçesine ve kitaplarınızda söz etmediğiniz ama söz ettikleriniz kadar güzel bulduğunuz yeryüzünün her yerinde götürün bizi diyebilmek isterdik.” “Millet’nin İlkbahar tablosunda betimlediği bu kırı görmek isterdik (çünkü ressamlar da şairler gibi eğitir bizi), Mösyö Claude Monet’nin bizi Seine kıyısındaki Giverny’e, sabahın sisi arasında hayal meyal seçebildiğimiz bu ırmak kıvrımına götürmesini isterdik.” Proust, okumanın insan üzerindeki olumlu etkilerinden birinin de ilaçlardan bile daha iyileştirici olabilmesi olarak nitelendirmektedir. Bazen ilaçların, terapi veya psikolojik desteklerin yetersiz kaldığı durumlarda bile doğru bir kitabı okuma sayesinde kişi üzerinde olumlu sonuçlar oluşturduğunu söylemiştir:   “Yine de bazı durumlar vardır, tinsel çöküntülerin patalojik denebilecek bazı durumları, bu durumlarda okuma bir tür iyileştirici disiplin olabilir ve tekrara dayalı teşviklerle, tembel bir tini zihinsel yaşama ebediyen dahil edebilmekle yükümlü olabilir.” Ancak edebiyatçılar için durumun böyle olmadığından bahsetmektedir. Edebiyatçıların bir eseri okumak için okuduğunu, kendisinde uyanan düşüncelerden gerçek bir saygınlık elde etmek yerine çevresindeki her şeyi yapay bir saygınlıkla doldurduğunu iddia etmektedir. Ayrıca edebiyatçıların çoğunun zihninin aynı şekilde çalıştığını yani bir özgünlüklerinin olmadığını ve kendilerini güçlendirebilecek özü kitaplardan nasıl damıtacağını bilemediklerinden de bahsetmektedir:   “Onun için kitap, kendisi cennetin kapılarını açtığında kanatlanıp giden bir melek değil, kıpırtısız bir puttur; o bu putta, kendi kendisi için tapar ve uyandırdığı düşüncelerden gerçek bir saygınlık edinmek yerine, çevresindeki her şeyi yapay bir saygınlıkla doldurur.” “Bu yüzden, en büyük yazarlar, kendi düşünceleriyle doğrudan ilişki içinde olmadıkları zamanlarda, kitaplarla birlikte olmaktan zevk alırlar.”
Okuma Üzerine
Okuma ÜzerineMarcel Proust · Notos Kitap · 20091,382 okunma
·
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.