Devrim niteliğinde bir kitap.Her anlamda beklentilerimi tamamladı.Napeolan adı ile hayvanları önce kendisi gibi insanlığa,sonradan köleliğe çağıran domuzdan ne beklenirki.Her şeyi kendisi için bir rifaha sürükledi.Koyunların yunundan kendine döşek.Atların yulafından kendine ziyafet.Köpeklerden kendine ordu kurdu.Bir domuzun sözüyle addım atınca ya ayağın kırılır,ya da balçığa saplanır.Napeolan hayvanları 7 ilkeyle kandırdı.Her ilkeyi kendi işine yararcasına değiştirdi.Hatta son kanunda dediki,”Her hayvan eşitdir.Bazen Domuzlar daha eşitdir”Kendi pisliğini yiyen domuz bizi kendi pisliğine dahil etdi.Her şey oyunsa bitmesini çok istedim.Yok her şey gercekse o hain domuzun ölmesini yeğledim.Siz siz olun bir kurdla yola çıkın,ama asla domuzla bir masada oturmayın.Çünkü masada yiyecek bir şey bulamayınca sizi satar,aldığı paraylada şarapını yudumlar.
Ölümse şereflisinden olsun,dövüşse ölümüne olsun.Yaşasın Hayvan çiftliği…