Bir zamanlar yaşardım.Eski köydemi,ince hayellerdemi orasını hiç hatırlamıyorum.Bak bu tam olarak Veronikaya geldiğinde ölmüşdü.O unutmadan her şeyi silmişdi.Bir anda kendini hiç yaşamadan nasıl bu kadar şey yaşamışdı? Anlamak,anlatmak,kavramak belkide bunların hiç birini bilmiyordu.Veronika bütün duyğuları tatmadan bu dünyadan gidemezdi.Tanrı bile ona bir çok hediyeller vericekdi.Gizli bir zaman geldiğinde,her kes deliricek.Kimisi ahşap evinde buz tutmuş ellerini ısıtmaya çalışırken,beyinleri durucak.Kimisi ölmekle burun-burunayken aşık olarak deliriceksin.Mecnunda bir deli diğilmiydi aşk yolunda kül olmuş Leylaya.Veronika bir erkek için sadece gülümsemeyi öğrendi.Onun kalbinde bir detay olmak nasıl hiss etdirirken,deli olmayı öğrendi.Artık ölü bedeni,aşkla kavrulmuş Ruhunu yaşatıyordu.Veronika o pianoda harikalar çıkarırken aşıkdı.Sen de belki Gülersen onun kadar aşkdan müztarib olurdun be kalbim.Veronika ölmek isterken bile ölüydü,aşk onu yaşatcak kadar diriyken nasılda hiç kapısına uğramamışdı.Soru bu diğil belki de,en büyük soru Veronika kimseyi sevmemişken,nasıl da bir delinin kalbinde ilac olmuşdu ölü Ruhuna?…
Yeniden doğuşlar,bazı yaba verilmiş canlar,öldürülmüş genclikler daha neler-neler.
Seni yaşatmak hiç kolay olmadı,lakin yeniden doğuşda bir kurban talep etdi.Bu kurbanda cehalet oldu.Sleman Suolini yerinden oynatmadan,dağları taşıdı,ovaları doldurdu,suları evlere yönlendirdi.İnsanlara insan gibi yaşamayı gösterdi.Korku doğruyu tetikler,lakin hiç bir zaman insana doğruluk katmaz.Suolini halkı korkudan saklandı,Slemanla bir olduğu an yeniden doğdu Zambaklar ülkesi.İlk önce öğretmenler başladı,halkı kurtarmaya.Sonralar memurlar,doktorlar,çiftçiler,Reçel Kral,en sonda çoçuk olmuş genclikler.Bir milletki ölümden korkar,vatanda onlara hapis olur.Keçmiş neyse ben ondan olmadım,her kes Siyah derken ben ölüme bile Beyaz Zambaklar ülkesinden gitdim.Benim vatanım siyahsa gözüm hep Beyaz zambaklarda solucak….
Yeniden doğuş her zaman bir küçük uyanışdan başlar.Bazende bir küçük inanıştan…