Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Günahtan Sakınmanın Fazileti
Bilesin ki, günah işlemekten insanı meneden en büyük engel Allah Celle Celâlühü korkusu. O'nun adalet ve intikamından çekinmek. O'nun cezasından gazap ve azabından sakınmaktır. Nitekim Allah Celle Celâlühü buyuruyor ki: "Allah’ın emrine aykırı davrananlar bir fitneye yakalanmaktan veya acı bir azaba çarpılmaktan korunuversinler." Anlatıldığına göre Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün ölüm döşeğinde yatan bir delikanlıyı ziyaret ederek ona: “Kendini nasıl hissediyorsun” diye sorar. Delikanlı Peygamber'imize: “Yâ RasûlAllah Telâlâ Sallallahü Aleyhi Vesellem, hem Allah Celle Celâlühü'ya umut bağlıyorum, hem de günahlarımdan ötürü korkuyorum” diye cevap verir. Bunun üzerine Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Böyle bir anda bu iki duygu kulun kalbinde bir araya gelince Ulu Allah Celle Celâlühü mutlaka onu umduğuna kavuşturur ve korktuğundan korur.” Veheb İbni Verde (rahimehullah) der ki, “Hz. İsa Aleyhisselâm söyle diyordu: "Cennet sevgisi ile cehennem korkusu belâlara katlanmayı sağlar, kulu dünyanın nazlarından, azgın isteklerinden ve kötülüklerinden uzak tutar." Hasan-ül Basrî (rahimehullah) dan rivayet olunduğuna göre, “Vallahi, sizden önce öyleleri gelip geçti ki, onlar günahı gözlerinde büyük gördükleri için çakıl taşları sayısınca fakirlere altın dağıtsalar yine de kurtulamayacaklarından korkarlardı” demiştir. Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem bir gün sah abilere: "Benim işittiğimi siz de işitiyor musunuz? “Gökyüzü hâkli olarak üzerindeki yükün altında sıkıntıdan büzülüp zangırdıyor Nefsimi kudret elinde tutan Allah Celle Celâlühü'a yemin ederek söylüyorum ki, gökyüzünün her dört parmaklık yerinde Allah Celle Celâlühü'a ya secde eden, ya O'nun için ayakta dikilen veya rükua varan bir melek vardır." "Benim bildiklerimi bilseniz, az güler, çok ağlar ve Allah Celle Celâlühü ‘nün yakaya yapışmasının çetinliğinden, intikamının acılığından dolay yüksek dağlara çıkar, O'na yakarırdınız. Üstelik hiç biriniz kurtulacak mısınız, yoksa kurtulamayacak mısınız, bilmezsiniz." Bekr İbni Abdullah El'Muzinî (rahimehullah) der ki: “Gülerek günah isleyen kimse, ağlayarak cehenneme girer.” Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Kul, Allah Celle Celâlühü ‘nün katındaki azabın tamamını bilse, cehennem korkusu hiç bir an kalbinden çıkmaz.” Buhari ve Müslim'in rivayetine göre: “Sen (önce) en yakın hısımlarını ikaz et.” (Şuara Sûre-i Celilesi: 214) meâlindaki âyet inince Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'imiz ayağa kalkarak Küreyiş kabilesi mensuplarına şöyle seslendi: "Ey Kureyşliler! Kendinizi Allah Celle Celâlühü'dan satın alın. Ben sizi Allah Celle Celâlühü ‘nün hiç bir hükmünden kurtaramam." Ey Abdülmenaf oğulları, sizi Allah Celle Celâlühü ‘nün hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah Celle Celâlühü Rasül'ünün amcası İbni Abbas, seni Allah Celle Celâlühü'nün hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Allah Telâlâ Rasül'ünün halası Safiye, seni Allah Celle Celâlühü'nün hiç bir hükmünden kurtaramam. Ey Muhammed'in kızı Fatımâ, benden dilediğin mali iste, fakat seni Allah Celle Celâlühü'nün hiç bir hükmünden kurtaramam.” Bir gün Hz. Ayşe Radiyallahü Anha: “O kimseler ki, Allah'a dönecekler diye kalpleri ürpererek kendilerine verilenden verirler. İşte onlar iyiliklere kosanlar ve bu alanda birbirleri ile yarışanlardır.” (Mû'minun Sûre-i Celilesi; 60-61) Mealindeki âyet hakkında Peygamber'imize Sallallahü Aleyhi Vesellem: “Ayetin kastettiği kimseler zina eden, çalan, şarap içen ve bunlar ile birlikte Allah Celle Celâlühü'dan korkan kimseler midir” diye sorar. Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem’imiz ona su cevabi verir: “— Hayir Ebû Bekr'in kızı, hayir Siddik'in kızı! Âyet namaz kilan, oruç tutan, sadaka veren ve bunlara ragmen, “islediği iyilikler, kabul edildi mi, yoksa edilmedi mi” diye Allah Celle Celâlühü'dan korkan kimseleri kasdetmektedir.” Adamin biri Hasan-ül Basrî'ye (rahimehullah): “Yâ Said, kalbimi nerede ise sevincinden uçuracak sekilde bana ümid telkin edenlere karsi nasıl davranmami tavsiye edersin?” diye sorar. Hasan-ül Basrî adama söyle cevap verir: “Vallahi, sonradan güvene kavusmana ragmen, seni korkutanlar ile düsüp kalkacagina, bastan sana güven telkin ederek korkunç durumlar ile karsilasmana yol açanlar ile düsüp kalkman senin için daha hayirlidir. Hz. Ömer Radiyallahü Anh sûikaste ugrayip sirtindan hançerlendigi zaman ölmek üzere iken ogluna der ki “Vay basima gelenlere! Çabuk yanagimi yere degdir. Anasi olmiyan! Eger O (Allah Celle Celâlühü) bana rahmet etmezse yazik bana. vay halime!” İbni Abbas (R. Anhuma) ona der ki: “Yâ Emirülmü'minin, bu ne korku! Oysa ki Allah Celle Celâlühü sana nice fetihler nasip etmiş, nice sehirler ele geçirmeye seni vasita kilmis, sana nice nice basarilar göstermistir.” Hz Ömer ona: “Kimseye zulmetmeden ve kimsenin zulmüne ugramadan kurtulmak isterdim” der. Hz. Ali'nin (Kerremallahü vechehü) torunu Zeynelabidin'i (rahimehul-lah) her abdestten sonra titreme nöbeti tutardi, kendisine sebebini soranlara derdi ki: “Yazik size, kimin huzuruna dikilip yakarmak üzere oldugunu biliyor musunuz?” Ahmed İbni Hambel (rahimehuüah) der ki: “Allah Celle Celâlühü korkusu beni yemekten, içmekten alikoyuyor. Bunlari istahim cekmiyor.” Buhari ile Müslim'in rivayetlerine göre Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem: "Başka hiç bir gölgenin kalmayacağı Kıyamet Günü Allah Celle Celâlühü'nün Arş’ının gölgesi altına alacağı yedi kimseden biri olarak “Tenhada Allah Celle Celâlühü'yü hatırlayıp (yani O'nun azabını anıp islediği emre aykırı günahların korkusu ile) göz pınarları yaşaran kimseyi zikretmiştir." İbni Abbas'ın (R. Anhuma) rivayet ettiğine göre Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Şu iki göz cehennem yüzü görmez: 1) Gece yarısı Allah Celle Celâlühü korkusu He ağlayan göz. 2) Allah Celle Celâlühü yolunda geceyi nöbet tutarak geçiren göz.” Ebû Hüreyre Radiyallahü Anh'ın bir hadisinde, Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: "Kıyamet Günü şu üçü hariç, bütün gözler ağlayacaktır: 1) Allah Celle Celâlühü’nün haramlarına bakmaktan sakınan göz. 2) Allah Celle Celâlühü yolunda nöbet tutarak uykusuz sabahlayan göz. 3) Allah Celle Celâlühü korkusu ile sinek başı iriliğinde yaşlar akıtan göz." Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Sağılan süt nasıl memeye geri dönmezse Allah Celle Celâlühü korkusu ile ağlayan göz de cehenneme düşmez. Allah Celle Celâlühü yolunda savaşanın vücuduna konan toz ile cehennem ateşinin dumanı da bir araya gelmez.” Amr Ibn-ül As Radiyallahü Anh der ki: “Allah Celle Celâlühü korkusu ile bir damla yas akıtmak, benim için bir dinar sadaka vermekten daha sevimlidir.” Avn İbni Abdullah (rahimehullah) der ki: “Öğrendiğime göre Allah Celle Celâlühü için ağlayan kimsenin gözyaşı vücudunun neresine değse, ulu Allah Celle Celâlühü orayı cehennem ateşine haram kılar.” Peygamber Sallallahü Aleyhi Vesellem'imiz Allah Celle Celâlühü korkusu ile ağlarken göğsünden kaynayan kazan gibi bir ses duyulurdu. Kindi (rahimehullah) der ki: “Allah Celle Celâlühü korkusu ile ağlarken dökülen gözyaşlarının bir damlası, denizler büyüklüğündeki cehennem ateşini söndürür.” İbni Simak (rahimehullah) nefsini azarlayarak der ki: "Zâhidler gibi konuşuyor, fakat münafıklar gibi davranıyorsun. Sonra da cennete girmek istiyorsun. Heyhat, heyhat. Cennet başkaları içindir. Onların Amelleri bizim islediklerimiz gibi değildir." Süfyan-üs Sevrî (rahimehullah) der ki: “Cafer-us Sadık'ın yanına vardım ve ona dedim ki; “Ey Allah Celle Celâlühü'nün Rasülü Sallallahü Aleyhi Vesellem'in torunu, bana bir tavsiyede bulun.” Bunun üzerine o bana dedi ki; “Ya Sufyan! Yalancıda mertlik, kıskançta huzur, tembelde dostluk ve kötü huyluda efendilik olmaz.” Ona: “Ey RasûlAllah Telâlâ Sallallahü Aleyhi Vesellem'in torunu, devam et” dedim. Söyle dedi. “Yâ Sufyan! Allah Celle Celâlühü'nün haram kıldıklarından kaçınırsan ibadet etmiş olursun, Allah Celle Celâlühü'nün sana ayırdığı paya azı olursan Müslüman olursun. İnsanlardan seninle neler konuşmalarını isliyorsan, sen de insanlara onları söylersen, mümin olursun. Günahkâr ile dostluk kurma ki, sana kötülüklerini öğretmesin. Yani: “Kişi arkadaşının dinindendir, o yüzden herkes kimi arkadaş edineceğine dikkat etsin” seklindeki hadise uymalısın. Bir is yapmak isteyince Allah Celle Celâlühü'dan korkanlara danış.” Ben ona yine “Devam et, ey Allah Celle Celâlühü Rasül Sallallahü Aleyhi Vesellem'in torunu” dedim. O da sözlerine söyle devam etti: “Ya Sufyan kim soya dayanmayan asalet ve mevkie dayanmayan nüfuz istiyorsa. Allah Celle Celâlühü'nün emrini kılmasın, günaha girmeksizin Allah Celle Celâlühü'a ibadet etmeye yücelsin.” Ona yine: “Devam et” deyince şunları söyledi: “Babam bana su üç noktayı titizlikle telkin ederdi. Bana derdi ki; “Yavrum, kötü arkadaşı olanın başı dertten kurtulmaz. Kötü yerlere girip çıkan kınanır. Diline hâkim olmayan kimse, pişman olur.” İbni Mübarek Radiyallahü Anh der ki: “— Vübeyb İbni Verd'e sordum: “Allah Celle Celâlühü'nün emrine zıt hareket edenler ibadetten tat alabilirler mi?” Bana: “Hayır. Allah Celle Celâlühü'nün emrine zıt hareket etmeyi kafasına koyanlar da ibadetten tat bulamaz” diye cevap verdi. İmam Ebû Ferec Ibn-ül Cevzi (Rehimehullahu) der ki: "Allah Celle Celâlühü korkusu azgın nefsi arzulan yakan bir ateştir. Buna göre onun fazileti, yaktığı azgın nefsi arzular ile günahtan uzaklaştırma ve ibadete teşvik etme derecesi ile ölçülür." Allah Celle Celâlühü korkusu nasıl fazilet olmaz ki, âyet ve hadislerden öğrendiğimize göre iffet; vera; takva, cihad ve benzeri olan Allah Celle Celâlühü'a yaklaştırıcı faziletli ameller onun sayesinde kazanılabilir.” Nitekim ulu Allah Celle Celâlühü buyuruyor ki: “— Rablerinden çekinen için hidayet ve rahmet vardır.” (A´raf Sûre-i Celilesi; 154) Yine ulu Allah Celle Celâlühü buyuruyor ki: "Allah Telâlâ onlardan, onlar da Allah’tan razı oldular. İşte bu, Rabbinden korkan içindir." (Beyyine Sûre-i Celilesi; 8) “— Allah’ın huzuruna çıkmaktan çekinenlere iki kere cennet vardır. Gerçek mü'minseniz benden korkun.” (Rahman Sûre-i Celilesi; 209) "Allah’tan korkanlar, yapılan nasihatten ders alacaklardır." (A´la Sûre-i Celilesi; 10) “— Kullari arasinda Allah’tan yalnız âlimler korkar.” (Fâtir Sûre-i Celilesi; 28) İlmin faziletini bildiren âyet ve hadisler, ayni zamanda Allah Celle Celâlühü korkusunun da faziletini belirtmektedirler, çünkü Allah Celle Celâlühü korkusu ilmin ürünüdür. Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem buyuruyor ki: “— Kulun vücudu Allah Celle Celâlühü korkusu ile ürperince kuru ağacın yaprak dökmesi gibi günahlarından sıyrılır.” Peygamber'imiz Sallallahü Aleyhi Vesellem diyor ki: "Allah Telâlâ söyle buyurur: "İzzetim hakki için kulumda iki güveni, iki korku ile yanana getirmem; buna göre, dünyada benden yana emin olanları Ahirette korku ile karşılaştırırım. Dünyada benden korkan kimseleri ahirette güvene kavuştururum." Ebu Süleyman-ud Darani (Rahimehullahi) der ki: Allah Celle Celâlühü korkusu taşımayan kalb, harabedir. Çünkü Ulu Allah Celle Celâlühü: "Gerçekten Allah’ın imtihanından ancak ağır zarara uğrayanlar endişeye düşmezler." buyurmuştur.
145 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.