Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Tanrı avuntusu olmadan, yeryüzünde, yaşamlarımıza anlam kazandıran yalnızca iki tür maddeyi konfora sahibiz: yakın sevgi ilişkileri ve tatmin edici bir iş. Bu ikisi, içinde tatmin ve hoşnutluk aranan maddeci bir kültürde, gerçekten var olan biricik alanlardır.  Ancak yaşadığımız toplumda tatmin edici bir iş bulmak oldukça güçtür. İnsanların pek çoğu, maddi güvenceye kavuşmak için ruhlarını tahrip eden işlerle uğraşmak zorunda kalıyor.  pekçok insan, gelecek garantisi olmaması, rekabet ve endişe nedeniyle bunalıma giriyor, ofislerde, fabrikalarda, dükkanlarda uzun saatler çalışıyor ve işlerine gidip gelmek için çok zaman harcıyor. Pek çok insan için iş olana hiç yok, yalnızca yardım ve devlet programlarından artan kırıntılar var. Bazıları için bu bile söz konusu değil. Aşırı ve uzun süre çalışmanın, hep daha ve daha fazla şeyin bedelini ödeyebilmek için sürekli para kazanma gereğinin doğurduğu baskı, kişisel ilişkilerimizde de gerginliği neden olur. Çocuklarımız için yeterince zaman ayıramayız, sevişmek için çok yorgunuzdur ve enerjimiz akıp gitmeye başlar, umutsuzluk, ıstırap ve hastalık döngüsü içinde sürükleniriz. Uyumsuzluk ve mutsuzluk durumunda, insanların daha da karmaşık yollardan medet ummalarına şaşmamak gerekir. Müzik, televizyon, filmler ve internet zihinlerimizi bir sürü olsun yaşamın sorunlarından uzaklaştırıyor, daha ciddi kaçışlara gereksinim duyduğumuz da ise daima alkol, uyuşturucu ya da pornografiye sarılabiliyoruz.  bu oyalanma yöntemlerinin pek çoğu da yine para gerektirir ve paranın her zaman sorunlarımızı çözeceği telkin edilmiştir bize. Pekçok insan, gerçek zenginlikle, çok para sahibi olmayı birbirine karıştırıp, başka her şeyi gözden çıkaracak derecede paranın peşine düşer. Bir süreklilik, dayanıklılık ve güven duygusu oluşturmaya çalışırken güç, şöhret ve mevki peşinde koşmak da, kırılgan kişiliğimizi beslemenin bir diğer yoludur. 
Sayfa 48 - DharmaKitabı okudu
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.