Külliyatının hiç bitmemesini istediğim ama seve okuya artık sonuna doğru geldiğim, öyküleri, romanları, şiirleri, tiyatro oyunları, denemeleri, edebiyatın her dalında buncacık yaşında hayatdan koparılmasına rağmen hepsi vitrinlik muazzam eserler veren Sabahattin Ali...
.
Bu kitabında da hepsi birbirinden güzel 18 öykü ve bir tiyatro oyunu vardı. Her hikayede ordan oraya savruldum, aç kaldım fakirleştim, eziklendim, öldüm, belki de ölümü arzu ettirecek kadar süründüm. Sabahattin Ali' nin karakteri olmak ve onun yazdıklarında yaşamak çok zor. O kasvet, o mutsuzluk, o garibanlık, insanın iliklerine kadar işliyor, kitabın içine girip katliam yapasım geliyor, bütün kötü karakterleri öldürüp "asıl sen öldün, şimdi defol git kitabımdan" diyesim geliyor:)
.
Özellikle "ses" adlı öyküden çok etkilendim, içime işledi, duydum o sesi, ama cevap vermedim, verseydim o sıkıntıydı...Gerçi CV'mize bi polar daha eklemişiz çok mu:)