Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Nerde yüreği tertemiz uyanık insan? Nerde güzel düşünceler ardında koşan? Herkes kendi kafasının kulu kölesi: Hani Tanrı’nın kulu, nerde o kahraman? Kim için bu yerler gökler? Bizim için. Biz görüş cevheriyiz akıl gözünün Evren bir yüzük gibiyse çepeçevre İnsan, taşında bir nakış o yüzüğün. Yüce Varlık bize bir beden verince Sevmesini öğretti her şeyden önce Sonra şu delik deşik yüreğimize Manâ incileri sakladı binlerce. Niceleri geldi, neler istediler; Sonunda dünyayı bırakıp gittiler; Sen hiç gitmeyecek gibisin, değil mi? O gidenler de hep senin gibiydiler. Vakit geldi, dünya yeşiller giyecek; Ağaçlara Musa’nın eli değecek, Kuru tohumlara İsa’nın nefesi; Gözler açıp buluta çevirecek. Gerçek eren içinde kir tutmayandır; Varlığını korkusuzca hiçe sayandır; Bu topraklar üstünde en temiz kişi Sağlığında toprak kesilmiş olandır. Ey can, sana aklı niçin vermiş veren? Kendini bil, yolunu bul yitip gitmeden. Baykuş gibi ne gezersin viranelikte, Yerin akdoğan gibi sultanın eliyken? Onlar ki kurtulamaz ikiyüzlülükten Canı ayırmaya kalkarlar bedenden; Horoz gibi tepemde testere olsa Aklımın kafasını keser atarım ben. Bir yanarım Tanrı özlemiyle Musa gibi; Bir ölürüm murada ermeden Yahya gibi; Yarı gökte kalırım hep bir iğne yüzünden, Hep bir başka derdin terzisiyim İsa gibi. Dert çekme boşuna, hep gül de yaşa; Zulüm yolunda hakkı bul da yaşa; Sonu yokluk madem bu dünyamızın Yok bil kendini, özgür ol da yaşa. Ramazan ayı bu yıl da geldi yine; Vurdu bukağıyı aklın bileğine; Tanrım bu halka bir gaflet ver de bari Ramazanı Şevval sansınlar bu sene. Ey doğru yolun yolcusu, çaresiz kalma; Çıkma kendinden dışarı, serseri olma; Kendi içine sefer et erenler gibi: Sen görenlerdensin, dünya seyrine dalma. Duru sudan daha temizdir benim sevgim; Sevgiyle bu oynayış da hakkımdır benim; Halden hale girer başkalarında sevgi: Neyse hep odur benim sevgim ve sevgilim. Dünya padişahın, kayserin, hakanın olsun; Cehennem kötünün, cennet iyinin olsun; Tesbih meleklerin olsun, temizlik Rızvan’ın: Sevgili bizim olsun, canı canımız olsun. Ey güzel, sen ki bana derdi derman edensin; Şimdi: Çekil önümden, diye ferman edersin; Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez; Ne yapsın, kıble mi değiştirsin bu can dersin? Aşk o yüce mimar, beden evimi kurunca Aşk dersini yazdırdı bana her dersten önce Sonra bir parça altın koparıp yüreğimden Bir anahtar yaptı mana hazinelerine. Bizim şarap içmemiz ne keyfimizden, Ne dine, edebe aykırı gitmemizden; Bir an geçmek istiyoruz kendimizden: İçip içip sarhoş olmamız bu yüzden. Biliyorum varlığın, yokluğun dış yüzünü; Yükselmenin de, alçalmanın da içyüzünü; Ne çıkar öte yanını da bilsem feleğin: Bezmişim bilgiden, atmışım her türlüsünü.
·
85 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.