Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

272 syf.
·
Puan vermedi
·
21 günde okudu
"Ölmekten korkum yok; beni korkutan ölümün geliş şekli."
“Bir hüznün resmi gibi Kalpsiz bir yüz.” (W. Shakespeare “Hamlet" ) Portre tam öyleydi. Der Dorian Gray... Derin analizler isteyen bir kitap okudum. Nerden başlayıp, nasıl toparlayıp, nerede bitireceğimle ilgili hiçbir fikrim yok açıkçası. Çünkü konu sadece romanın kendisi değil. Ancak kitabın dışına çok çıkmadan ve kitabı da özet geçmeden üzerine yazmak istediklerimi yazmaya çalışacağım. Oscar Wild, işlenmiş, kabul görmüş, onay almış bir çok fikre, bakış açısına, ahlak anlayışına, değerlere karşı kafa tutan hazcılık, psikoloji üzerine, bolca felsefe içeren, fikir, duygu ve ahlak hudutlarını aşan iddialı bir eser yazmış. Öncesinde Dorian Gray’in Portresi, hikayesi bölümler halinde bir dergide yayımlanırken ahlaksızlık üzerine sert saldırgan, ağır eleştiriler almış. O sıralarda dostlarından birinin asla roman yazamayacağını iddia etmesi üzerine kapanıp bir kaç günde yazıp bitirdiği tek romanını bitirmiş. Aslında okurken ne bulacağımızı önsözünden bize yalın şekilde ifade ediyor: “Ahlaklı kitap ya da ahlaksız kitap diye bir şey yoktur. Kitaplar ya iyi yazılmıştır ya da kötü. Mesele bundan ibarettir.” der dahi yazarımız. Romanın temeli olaylar değil, karakterler üzerine yükseliyor. Alışık olduğumuz Beyaz Atlı Prens masalları gibi iyi huylu kahramanlara atıfta bulunmuş. Çünkü hikayemizin kahramanı bir Kara Prens!.. (Hatta kitapta Dorian’ın sevgilisi adını bile bilmez ona “Beyaz Atlı Prensim" diye hitap eder.) Basil Hallward karakteri için; ben olduğumu sandığım kişi , Dorian Gray için; olmak istediğim, Lord Henry içinse; dünyanın ben sandığı kişi değerlendirmesini yapmış. Lord Henry; alışık olduğumuz türden kitabın kahramanına bilgeliği ile onu olumlu yönde etkileyen ve aydınlanmalar yaşamasını sağlayan, rehberlik eden karakterlerin tam tersi profilde. Kahramanımızın ahlak değerlerini yerle bir edip, kibir, harislik dolu, kötü ve çirkin yüzüyle tanışmasını sağlayan hiç bilmediği ürkütücü karanlığına çeken, insanları etkilemekten aşırı zevk duyan zeki bir karakter. ( #205190822 ) Lord Henry, Dorian’a okuması için bir kitap verir. Dorian kitabı defalarca okur ve o kadar etkilenir ki bu kitap ve Lord Henry; Dorian'ın kişiliğini, hayatını ve geleceğini tamamen değiştirir. ( O kitap Dorian Gray’in Portresi kitabı olmalı ;) Basil Hallward; kitapta Dorian Gray’i gençliği, göz kamaştıran güzelliği ile kusursuzluğun sembolüymüş gibi betimleyip, şekillendiriyor ve tuvaline işliyor. Onu sanatına ilham kaynağı olarak ifade ediyor. (Olmak istediği kişiyi... ) “Sanatçı güzel şeylerin yaratıcısıdır. Sanatı açığa çıkarıp sanatçıyı gizlemektir sanatın amacı.” Basil bir sanatçı. Bir sanatçının algısının, konuyu işleme biçiminin onu fiziksel bir şeye dönüştürdüğünde insanlar üzerinde sanatın ve sanatçının etkilerini izliyoruz. Ancak Basil sanatını sadece kendisi için yapmaktadır. O kadar ki; Dorian Gray, Basil’in fırçasından tuvaline yansıyan kendi görüntüsüne hayranlık duyar ve tablodaki gençliğin ve güzelliğin tabloda baki kalacağı, kendisinin ise günden güne yaşlanıp o gençliği kaybedeceği düşüncesiyle deliye döner, kıskançlık ve hırsla diler; portresindeki sonsuz güzellik ve gençliği!.. Ve dileği kabul olur... Ama hazcılıkla kör olan gözleri, sağırlaşan vicdanından dolayı içindeki çürümenin, kibirin ve günahların tabloya yansımasıyla, vicdanıyla yüzleşmeleri, kaçışları, buhranlarını yaşadığı süreci onunla birlikte yaşıyoruz. Gölge karakterleriyle arasındaki ilişkiye yakından tanık oluyoruz. Lord Henry bir gölge karakter nasıl tahlil edilir kısmında; yüksek kibir, hazcılık, ahlaki değerler, insan psikolojisi ve sanat üzerine yaptığı her sohbette olduğu kanala ışık tutuyor, geniş bir yelpaze açıyor, fikirleriyle yönlendiriliyor bazılarına katılıp, bazılarına katılmıyoruz elbette. Önsözünde, “ Sanatın ayna tuttuğu yaşam değil, seyircidir aslında” der ve kendisine de seyirciler arasında yer verir. Ayrıca Shakespeare hayranlığını ve İran halılarını ne kadar estetik bulduğunu defalarca tekrarından sonra öğrenmiş oluyoruz. ;) Kitabın ilk sayfaları itibariyle nerdeyse her cümlenin altını çizerken “Oscar Wild kimsin sen?..” demekten alamadım kendimi. Ve biraz araştırdım. Onunla ilgili başlı başına bir inceleme kaleme almak gerekir sanırım. Dostu Andre Gide onunla olan anılarını ölümünden sonra kaleme almış. Ahlaksızlıkla yargılanıp hapse girmeden önce karşılaştığı Wild’e, "niçin daha iyi oyunlar yazmıyorsunuz? en güzel düşüncelerinizi konuşurken tüketiyorsunuz, niçin yazmıyorsunuz?" sorusunu yöneltir. Wilde'in cevabı kişiliğinin en güzel özetidir: "Tabii, oyunlarım hiç iyi değil! Ama ne kadar eğlenceli şeyler, bir bilseniz! Hemen hepsi, bir bahis sonucu yazıldı. Dorian Gray’in Portresi de öyle; dostlarımdan biri asla roman yazamayacağımı iddia ettiği için birkaç günde yazdım onu yazmak o kadar canımı sıkıyor ki! Hayatımın en büyük dramı nedir, biliyor musunuz? Ben bütün dehamı hayatına harcadım; eserlerime sadece yeteneğimi harcadım." Andre Gide, Wilde'in bu son sözlerinin gerçeği yansıttığını şu örneklerle anlatır: "Söylediği fazlasıyla doğruydu. En iyi yazıları bile, parlak konuşmasının soluk bir yansımasıydı ancak. Onun konuşmasını duymuş olanlar, eserlerini okuyunca düş kırıklığına uğrarlar." Bu diyaloglara kitabında da yer vermiştir (Sayfa: 50 ve 51): .... Lord Henry yerine oturdu. Bay Erskine yanındaki sandalyeye oturup elini koluna koydu. "Kitaplar dolduracak sözlerinizi konuşarak harcıyorsunuz," dedi, "Neden kitap yazımıyorsunuz ? " "Kitap okumayı öyle çok seviyorum ki hiç yazasım gelmiyor Bay Erskine. Günün birinde bir roman yazmayı isterim elbette ama yazacağım roman en az bir İran halısı kadar güzel ve gerçekdışı olmalı..." ... "Ah! Bugün yeteri kadar konuştum," dedi Lord Henry gülümseyerek, "Şu an tek istediğim öylece durup hayata bakmak isterseniz siz de benimle gelip bakabilirsiniz." ... Onunla birlikte hayata baktım. Benim için muazzam bir keyifti. Sizin de bakmanızı onunla tartışıp, konuşmanızı tavsiye ederim. İlginizi çekebilecek bir kaç alıntının linkini aşağıya bırakıyorum. Herkese sağlıklı, huzurlu günler ve keyifli okumalar diliyorum... (bazı okumalar huzur kaçırabilir ;)
Oscar Wilde
Oscar Wilde
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in Portresi
#205030107 (Kimin portresi?) #205190822 (Böyle buyurdu Lord Henry!..) #205509680 (Karakterini başkasına bulaştırmanın keyfi...) #206322512 (Hepsi günahların yükünü taşımamak için... Böylesi daha mı iyi Dorian?) #206469307 (Günahların sonsuzluğuna) #206933366 (Kader; alacak defterini hiçbir zaman kapatmıyordu.) #206670896 (Çözülmeye doğru...) #207080731 (Vicdanı yok edemezsin Dorian, o seni yok eder...)
Dorian Gray'in Portresi
Dorian Gray'in PortresiOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202372,7bin okunma
··
714 görüntüleme
Gamax okurunun profil resmi
'Bir kitap nasıl okunur, nasıl sıkılıp suyu çıkarılır?' sorusuna bir yanıt niteliğinde. Kel kafamda şapkam yok ki çıkarsam... 😅👏🏻👏🏻
Esra K. okurunun profil resmi
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için... ☺🙏💫📖 İyi günler ve iyi okumalar dilerim... 🕊
1 sonraki yanıtı göster
ha okurunun profil resmi
Geçmişte kitabı okumuştum ancak yaptığınız değerlendirmeler, bakış açınız ile tekrar okumak için sabırsızlanıyorum. “Bir hüznün resmî gibi /Kalpsiz bir yüz’ ü daha iyi anlamam gerek. , “Hayatta fark ettiğiniz bir sorunun çözümü, o sorunu ortadan kaldıran bir yaşam biçimi benimsemektir”, özdeyişi ve Dorian Gray hakkında yeniden düşüneceğim. Emeğiniz için teşekkür ederim 🌷
Esra K. okurunun profil resmi
ha
ha
Çok teşekkür ederim değerli yorumunuz için. Sevgiler... 🙏💫📖🕊
3 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.