Teşekkürler Miller, hayatıma dokundun...Zayıf yönlerimi ortaya çıkaran, ağlatan, soğuk su etkisi yaratan, okurken o minik bedene sarılmak istediğim bir kitap...
Bir çocuk ebeveynin ilgisine ve sevgisine muhtaçtır ve onu elde etmek için her şeyi yapar, ebeveyn ise kendi zayıflıklarını, kırgınlıklarını çocuğa yansıtır çünkü duygusal açıdan çok güvensiz olan bir anne/baba vardır ve bu anne/baba duygusal dengesini sağlayabilmek için bilincinde olmadan çocuğunun belli bir davranışına ya da varoluş biçimine bağımlıdır. Annenin/babanın bu güvensizliği çocuğun ve çevrenin fark edemeyeceği şekilde sert, otoriter, hatta totaliter bir görünüş ardında gizlenebilir. Çocuk duygularını ancak yakınında onu bu dışavurduğu duyguları ile kabul eden, anlayan ve ona kendi duygularıyla eşlik eden bir kimse bulunduğu zaman güvenle yaşayabilir. Çocuk kendini kullandırmaya hazır ve sorgusuz sualsiz vericidir ve çocuk ebeveynin kurtarıcısı, ebeveynin yapamadıklarını gerçekleştirmek üzere dünyaya getirilmiş bir canlı asla değildir. Doğmuş olmayı, bu kötülüklerle dolu Dünya'da var olmayı o istemedi, o tercih etmedi, bu ebeveynin kararıydı, bu yüzden onu istemediği halde var olmasının sorumluluğunu almak zorunda bırakmayın. Çocuk ebeveynin bu katı standartlarına uygun bir şekilde yetiştirilip ebeveyn tabiriyle "terbiye" edilebilir ancak ebeveyn terbiye başlığı altında kendi yetersizliklerini neden çocuk üzerinden gidermeye çalışır? Ebeveyn bilerek ya da bilmeyerek neden çocuğu bu kadar çaresiz, yetersiz, değersiz ve küçük düşmüş hissettirir? Çocuğa bu kadar küçük yaşta manipülasyonlarla kendini neden suçlu hissettirir? Bende yanlış olan ne, annemi/babamı memnun etmek için ne yapmalıyım? Annem/babam neden eve gelmek istemiyor, dışarıda olup da bende olmayan ne ki? Uslu olsam belki benimle kalırlar, en iyisi ağlamayayım, terbiyeli bir çocuk olayım... dedirtecek kadar düşüren ne? Terbiye bu mudur? Lütfen lütfen lütfen çocuklara istemeden de olsa "onun iyiliği için" dediğimiz şeylerde aslında ne kadar zarar verdiğimizin farkına varalım. Farkındalık acıdır, farkındalık zordur, farkındalık sahibi olunca yaşananlar yaşanmamış sayılmayacaktır ancak geçmişle bağlantı kurabilmeyi sağlar çünkü yaşam öykümüzü giderek daha fazla öğrendikçe yapılan manipülasyonu karşımıza çıktığı her yerde daha kolay fark edebilir ve gerçek maksadını anlayabiliriz. Yönlendirildiğimizi çoğu zaman fark edemeyişimizin sebebi de işte tam olarak buradaki gibi çocukluğumuzun olgularıdır. Fakat duygularımıza gereğince sahip çıkabilirsek, yanılsamaları ortadan kaldırmak için minik de olsa adımlar atılacaktır. Evet farkına varınca geçmişteki o küçük çocuğun acıları dinmiyor sadece ona sarılıp yaralarını iyileştiriyoruz ki şu anki mevcut konumu güçlensin...
Bazı yerleri okurken çok zorlandım, dövülseydim daha az acıtırdı :) neyse ki ebeveyn düşmanı olmadan kitabı bitirebildim, teşekkürler Alice Miller, bana sürekli flashback yaptırdın, gri bulutların içindeki o çocuğu gördüm...
"Eğer ben karşınıza huysuz, suratsız, kötü düşünceler besleyerek, öfkeler ve kıskançlıklar içinde, şaşkın halimle gelseydim ne olurdu? Bana olan sevginizden eser kalır mıydı? Ben aynı zamanda işte tam böyle biriydim. Bu aslında beni sevmediğiniz, sadece size benmişim gibi gösterdiğim o çocuğu sevmiş olduğunuz anlamına gelmez mi? Terbiyeli, güvenilir, her şeyi gözünüzden okuyan, anlayışlı, sorun çıkarmayan bir çocuk; aslında çocukluğunu yitirmiş olan bir çocuk... Peki, benim çocukluğuma ne oldu? Onu benden çalmadınız mı? Artık geri dönemem, yitirdiğim çocukluğumu yeniden yaşayamam... Ben zaten baştan beri bir yetişkindim, hiç çocuk olamadım... Bütün o yeteneklerim -onlar hep kötüye mi kullanıldı?"...
Keyifli okumalar dilerimm...