Bu kitabı almaya karar verişimin çevirisini yapan Duygu Akın ile doğrudan ilişkili olduğunu belirterek başlayayım. Yazarlar kadar çevirmenlerin de adını kovalıyorum artık ve Duygu Akın çevirileri arasında beni hayal kırıklığına uğratan olmadı henüz.
80'lerin Glasgow'unda geçen hikaye bana BBC yapımı bir dönem dizisi izliyormuşum gibi hissettirdi. Sahip olduklarından fazlasını isteyen, daha fazlasını hak ettiğine inanan, iddialı ve alımlı Agnes Bain, taksi şöförü eşi Shug Bain tarafından sürekli aldatılan bir kadın. Üç çocuğu ile, onun hayalini kurduğu yaşamın çok uzağında kalan bir madenci kasabasında yaşamaya başlaması, o ve çocukları için uzun sürecek zorlukların başlamasına yol açıyor.
Büyük kızı Catherine ve bir süre dayansa da sonunda pes eden Leek onu terk etse de en küçük oğlu Shuggie sonuna kadar annesinin yanında kalmaya kararlı.
Ancak hayat annesinin alkol batağında olması dışında da kolay değildir Shuggie için. Farklı bir çocuktur o ve bu yüzden zorbalığa maruz kalır. Diğer çocuklara benzeme çabaları sonuçsuz kalır ve bir yandan annesini kurtarmak, diğer yandan bulunduğu ortamdan çıkmak için neler yapabileceğinin derdine düşer.
Farklı olana tahammülsüzlik, aile bağları, yoksulluk ve çaresizlik üzerine yazılmış akıcı bir roman Shuggie Bain. Bu kitabın yazarın ilk romanı oluşu diğer eserlerine dair beklentimi yükseltti.