"Her
seferinde de hep aynı yokluktu karşımdaki. Sonra ben,
şişman ve kısa küçük adamın yatay gölgesi. Sonra, güneş
te ve tozlar içinde kasırga gibi dönen bu ovalarda, bu yanıp kavrulmuş otlarla çıtır çıtır olmuşazınmış tepelerdee, parmağımla dokunduğum şey, içimde taşıdığım şu
hiçlik duygusunun çıplak ve çekicilikten yoksun bir biçiminden başka bir şey değildi."