Yazarın kalemi ile tanışmak için Memleket Hikâyelerini seçmiştim. Yarısından sonrasında okurken nedense bir sıkıldım. Oysa Türk edebiyatını çok severim ama yarım kalmıştı o kitap. Ikinci kez şansımı denemek için bu sefer de bu eserini seçtim. Sevdim ve evet ama yine böyle bir aradığım bir şeyler oldu. Okunur mu tabii ki okunur. Yazarın bir kere muhteşem bir Türkçe kullanımı var. Öyle özenli seçmiş ki kullandığı kelimeleri. Türkçeyi en iyi kullanan yazarlardan birisi bence. Kitaba gelecek olursak Ata efendi ailesi ile birlikte istanbulda yaşıyor. Evlerine bir gün posta geliyor ve akrabası Yaşar'ın kızı Ayşen'in İstanbula yanlarına geleceğini öğreniyor. Kızın annesi öldüğü için babası da bir süre Ata efendilerde kalsın diye yollamak istiyor. Mektuptan bu haberi alan aile bir karmaşa yaşıyor tabi. Neyse öyle böyle derken Ayşen kızımız geliyor. Eee büyük şehir görmemiş, ağzı var dili yok modlarinda takılıyor ilkin. Ah sonrasını ne siz sorun ne ben anlatayım. Sonrası olaylar silsilesi. Gülsem mi napsam dedim okurken. Bizim masum Ayşen gidiyor yerine bambaşka Ayşen geliyor. Yalnız okurken kitabın sonunu da direkt anladım ben. Daha bitirmeden sonunu bilmek de biraz canımı sıktı ama işte okudum artık. Benim için orta idi bu kitap. Sevdiğim yanları da oldu sevmediğim yanları da. Sanırım yazara daha ısınamadım. Bir kitap daha okuyup iyice fikrimi netlestiririm.

Bugünün SaraylısıRefik Halid Karay · İnkilâp Kitabevi · 2010637 okunma

·

93 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Meltem Parlak Aydın