Bak Postacı Geliyor
Kıyamet sonrası bir senaryoda bir toplumu ayağa kaldıracak unsur acaba nostaljik duygulara hitap eden ve toplumun içinden çıkan bir postacı imgesi olabilir mi?
Büyük bir savaş sonrası teknolojinin ve uygar hayatın son bulduğu Amerika kıtasında hayatta kalmaya çalışan baş karakterin çevresinde şekillenen roman kitabın yarısından sonra sosyalizm, terörizm, idealizm, feminizm vb. bir çok konunun çevresinden dolaşarak kurgusunu geliştiriyor.
Zaman zaman beklenmedik eklemelerle hikayenin yönünü değiştiren yazar bir çok konuya eleştirel bir şekilde yaklaşmaya çalışmış. Çoğu zaman yüzeysel olan bu değinmeler birkaç ufak noktada derinleşerek eleştirel bir bakış açısıyla post-apokaliptik bir dünyada bireyin iç çatışmalarını ve toplumun var olma süreçlerini ele almış. Kabile yaşantısının etrafında dönen baş karakterimiz her şeyin ticaret ögesi haline geldiği bir toplumda, umut tacirliğinin vicdani yükümlülüğünü ve yıkım sonrası bir toplumu inşa etmenin zorluklarını çokça okurla paylaşıyor.
Kitap beni açıkçası oldukça tatmin etti, yer yer fazla kurgu karmaşası olduğunu düşünsem de genel olarak rahatsız etmedi ama genel seyrine yeni sürprizleri çok fazla katmasa da olabilirdi. Yazar hikayenin çok öncesini ve sonunda neler yaşanmış olduğunun tahayyülünü de okura bırakmış. Bu hareketiyle de kitabın damakta bıraktığı tadı bence arttırmış.
Bakın, bakın.. Postacı geliyor!
David Brin 
Postacı
·
43 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.