Bir dönem romanı Bir Gün Tek Başına 1959-1960 Demokrat Partinin iktidarının son dönemleri .. Demokrat Parti iktidara geldiği 1950 yıllarından çok başka hal almıştır. Giderek muhâfazakârlaşmış , baskıları arttırmış, Muhalefette ki Chp ye yönelik yaptırımları fazlalaşmış , Chp nin mal varlığını hazineye aktarması yönünde baskılar artıyordu. Muhalif kesim var, CHP’nin genç muhalifleri ve sol örgütlerin altında eylemde birleşen öğrenciler .. NATO’ya girişe tepkiler artıyordur.. Anayasa ihlal ediliyor .. Askeriyenin içinde Atatürkçü kimlikler görevden alınmış, , orduda Adalet Partisine dair hoşnutsuzlukların oluştuğu bir dönem.. Halk daha toplumsal, yönetimle ve uygulamalarıyla fazlasıyla ilgili … işçi sınıfı hoşnutsuz eylemde.. Öğrenciler işçilere destekte .. Ekonomik sıkıntılar altında halkın ezildiği toplumsal muhalefetin arttığı böyle bir siyasal-ekonomik konjonktürün yaşandığı bir ülke .. ve içine sıkıştırılmış aykırı bir aşk hikayesi .. Kenan ve Günsel’in karşılaşmaları .. Kenan evli çocuklu, orta yaşlı .. Günsel 20’li yaşlarda sosyalist hareketin içinde genç bir üniversite öğrencisi .. Kitap asla bir aşk kitabı değil bana göre .. Ne kadar aksi gibi görünse de, ya da ben o bölümüyle pek ilgilenmedim. Her karakter o günün toplumunun içinde simgeselleşmiş insanı anlatmak olsa gerek Vedat Türkali ‘nin gayesi.. Gerçi o insan her dönemde insan .. Tarihler değişmekte .. İnsan aynı yabanıl bakış açısıyla çıkarcı, ihanete ve savrulmaya hazır kaygan zeminin üstünde yalpalamakta ..Zamanımda toplumsal olaylara duyarlı insanların zaman içinde nasıl pasifize olduğunu, Aile çocuk iş ve eş sorumluluğu içinde “” Küçük burjuva duyarlılığı” adı altında sadece bir duyarlılığa dönüşen kimliklerin siyasi ve çıkar ilişkileri üzerinden yaşamlarını devam ettirmesi .. Vedat Türkali ‘nin Güven kitaplarında da Güven duygusu fazlasıyla irdelenmekte .. Ve bir iftira sonucunda kendini intihar eden Kenan karakteri .. Vedat Türkali kitaplarında karakterlerin diyalokları ile düşünceleri -kitaba olduğu gibi aktarılmakta ve bunlar sansürsüz bir şekilde okura sunulmakta .. özelikle karakterlerin kendilerini içsel manada acımasızca ve tüm açıklığıyla düşünceleriyle paralellik göstermeyen yaşamsal pratiklerini eleştirmesi ..Feodal toplumun uzantısı taşra ve geleneksel yapının içinden gelen aydınlanma bilincinde bile olmadan, Atatürk devrimleriyle tanışan ve üstelik aydınlanmayı bile beceremeden kominist sosyalist ideolojinin değerlerini üstlerine bol gelmiş bir elbise gibi eğri büğrü taşımaya çalışan ama özlerinde halka duydukları sevgi ve halka rağmen halk adına çaba sarfeden bu insanları tüm çıplaklığıyla özünde insanı anlatan bir kişidir Vedat Türkali .. yalansız riyasız.. Ondandır ki bir çok okura nahoş gelen yönler vardır .. ( okuduğum bazı incelemeler ) ama o nahoşluk insanın ta kendisidir ideolojisi ne olursa olsun.. Karşıt ideolojiyi benimseyen ben kendi adıma görmedim böylesine açıklık ve dürüstlük içerisinde özeleştiri yapan yazarlar ve kitaplar, güzellemenin ötesine geçmeyen idealize edilmiş, karakterlerle derdini örtülü anlatmaya çalışan sancılı karakterlerin yaratıcısı olan yazarlarla dolu… Örttüğünüz zaman bir gerçek tüm yalınlığını kaybetmiyor .. (yazarın küfürlü cümlelerine istinaden ) ..varsa önerisi olan söylesin ya da ben bilmiyorumdur ve zevkle okurum .. Velhasılıkelam diyeceğim odur ki Vedat Türkali ile Cumhuriyet tarihinin ilk yilları çok partili döneme geçiş, toplumsal hayatı, eğilimleri ve süreci o süre içinde Sosyalist hareketi tüm yönleriyle anlatması açısından sadece bu kitabı değil, Güven 1-2 kitapları da dahil olmak üzere bence çok değerli kıymetli kitaplardır. Son söz olarak Cumhuriyet tarihi dejavu gibi sürekli kendini tekrar eden isimlerin ve aktörlerin partilerin değiştiği yaşananların bir benzerlerini gördüğümüz bir tarihtir ve sanırım bu böyle devam edecek..

Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195,2bin okunma

·

194 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.