Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Danimarkalılar ne hikmetse, uluslararası mutluluk sıralamalarında hep en üst sıralarda yer alıyor. Bunun nedenlerinden biri de, hayattan beklentilerimizin görece düşük olması olabilir. Herhalde Danimarka’da eşitlik, refah ve kişilerarası güven seviyesinin yüksek olması da önemli etkendir, fakat düşük beklentiler de etken olabilir. Bu biraz spekülatif kaçabilir, ancak Jantelov kültürü (“Sen kim olduğunu sanıyorsun?” yaklaşımına dayanan Jante Yasası, kendini fazla beğenmemeye ve başarıyı bir parça kabalık olarak görmeye dayanır) ve düşük beklentiler, belki de Danimarkalıları olumsuz sonuçlara psikolojik olarak hazırlayarak, hayal kırıklığı ve başarısızlığa alıştırıyordur. Belki de her şeyin kötü gidebileceğini düşünerek, olumsuz durumlarla daha kolay baş etmemimizi sağlayan bir tür kültürel stoacılık geliştirmişizdir. Psikoloji terimleriyle konuşmak gerekirse, bu stratejiye savunmacı kötümserlik denir: Olumsuzluklara ve düş kırıklığına hazırlıklı olmak ve en kötüsünü düşünmek. Bu stratejinin kaygıyı azaltabileceğini düşünen çoktur.
·
36 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.