Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

224 syf.
9/10 puan verdi
·
26 saatte okudu
Tim O’Brien üniversiteyi bitirdiği sene Vietnam Savaşı’na katılmış, Taşıdıkları Şeyler romanında da Vietnam Savaşı’ndan hareketle savaşı, ölümü, savaşa gidenlerin aldığı ruhsal ve psikolojik hasarı, sonrasında gündelik hayata dönmeyi ya da dönememeyi anlatıyor. Kitapta O’Brien kendisi bizzat karşımıza anlatıcı olarak çıkıyor ancak yine de anlattıklarının ne kadarı gerçekten başından geçenler ne kadarı kurgu bilemiyoruz. Zaten yazar hikaye anlatmayı ya da insanın tanık olduklarını kurgulaştırmasını da sorguluyor kitap boyunca. Kendini sağaltmanın da olanları sorgulamanın, süzgeçten geçirmenin de bir yolu olarak gördüğü geçmişi anlatmanın gerçekliğini irdeliyor. Yaşadıklarımızın, başımızdan geçenlerin ne kadar ‘gerçekçi’ anlatılabileceğini, gerçeğe sadık kalmanın mı kurgudan yardım almanın mı daha gerçeğe yakın hikayeler ortaya çıkaracağını sorgularken bir yandan da hikaye anlatmanın geçmişin alternatif olasılıklarına sığınmanın bir yolu olduğunu düşünüyor. Kaybettiklerimizin hala canlı olduğu bir evren, yaşanamamışlıkların yaşanabileceği, yaşananların farklı izahlarının mümkün olduğu bir evren çünkü kurgularınki. Tüm bu düşünceler arasında dolanırken bir yandan da Vietnam Savaşı’nda kendisini derinden etkileyen anları aktarıyor, bunu da hem çok içten duygularla hem de şiirsel bir dille yapıyor. Öyle ki normalde savaş anlatılarından pek hoşlanmamama rağmen çok etkilenerek ve büyük beğeniyle okudum bu kısımları da. Kitap boyunca yazarın hayatına onunla beraber dönüp bakıyormuşum, sanki yakın bir dostum bana anlatıyormuş gibi hissettim. Bu arada, Vietnam Savaşı’nın yanı sıra hayatının başka dönüm noktalarına da gidiyor O’Brien, ki bu çok hoşuma gitti çünkü her ne kadar asıl mesele savaş olsa da, insan hayatını bıçakla keser gibi keskin sınırlarla bölüp anlatmak yapaylığına düşmemiş; insanın hayatının farklı noktalarında yaşadıklarının benzer hisler uyandırabileceğini ve ölüm, yaşam gibi büyük konulara bakışı irdelemek için kümülatif bir yaklaşımın daha doğal ve gerçekçi olduğunu gözler önüne sermiş. Kısacası, çok ama çok sevdim Taşıdıkları Şeyler’i. “Kendi tarihimin yüzeyi üzerinde kayıyorum; hızlıyım, uçuyorum buzun üzerinde. Daireler çizip kendi etrafımda fırıldak gibi dönüyor ve karanlığa doğru sıçrayıp otuz yıl sonra yere indiğimde, bunun Tim’in Timmy’nin hayatını bir hikayeyle kurtarma çabası olduğunu anlıyorum” (s. 216).
Taşıdıkları Şeyler
Taşıdıkları ŞeylerTim O'Brien · Siren Yayınları · 2016137 okunma
··
1.490 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.