Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Ahlaklı insan için dur durak olamaz; erişilen her amaç yenilenen çabalar için harekete geçirici bir güç, yerine getirilen her iş ya da görev başka ödevlerin başlangıcı olur. Erdemin iç doğa üzerinde olduğu kadar dış doğa üzerinde de kazanılmış bir zafer olduğunu öne süren Fichte işte burada, insanın itaat etmesi gereken birtakım ahlaki emirleri, ahlak yasasına temel teşkil eden kimi maksimleri gündeme getirir. Bunların bir kısmı, tıpkı Kant’ta olduğu gibi, “Sadece kendine bağımlı ol!”, “Kendini özgürleştirmek için çalış!”, “Özerk bir şekilde eyle!”, “Her eylemin bütün bir dizi içindeki kendine ait yere oturması için çalış!” benzeri formel ve evrensel normlardan oluşur. O, bu noktada kalmayıp biraz daha ileri bir noktada, her bireysel ruhun kendisine dünya düzeni tarafından yüklenmiş bir misyon bulunduğunu ve dolayısıyla, her insanın kendisinin yapması gereken şeyi yapmasının ahlaki bir ödev olduğunu belirtir. Sonra da her bireyin kendi ahlaki misyonuna gönderme yapması nedeniyle sadece kendisini ilgilendirmesi gereken ahlaki buyruğu, “Vicdanına göre eyle!” diyerek olabilecek en genel şekilde ifade eder. Bireyler üstü bir moral gerçekliği ifade edip tanımladığı dikkate alınırsa, vicdanı eyleme temel almanın biri ahlak yasasıyla, diğeri özgürlükle ilişkili ana boyutu olduğu söylenebilir. Çünkü tüm bireylerin üstünde ve ötesindeki bir ahlaki gerçeklik olarak vicdanı eyleme temel almak genel nitelikte olan bir yasayı istemek, ödev bilincine sahip olmak, ahlak yasasının peşinden koşmaktır. Özgürlük ile olan ilintisinde ise Fichte, vicdanın aynı zamanda özgürlük bilinci olduğunu ifade eder
·
30 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.