Örtü
Yazar Şeffaflık toplumu kitabında: "Şeffaflık güzelin ortamı değildir... Çünkü güzel olan ne örtü ne de örtülmüş olan nesne değil örtülü nesnedir. Örtüsü açıldığında sonsuz derecede göze çarpmaz olduğu ortaya çıkar...Güzel haricinde örten veya örtülü hiçbir şey asli olmayacağından güzelliğin ilahi varoluş temeli sırdadır.Zorunlu olarak örtü ve örtülmeye bağlı olması ölçüsünde güzelliğin örtüsü açılamaz...Yani çıplak güzellik yoktur." Örtüsüz çıplaklıkta asli güzel ortadan kaybolmuştur." Diyor.
Güzeli kurtarmak adlı eserinde ise aynı konuda " Güzel saklıdır. Gizleme güzellik için aslidir. Şeffaflık, güzellik ile anlaşamaz. Şeffaf güzellik bir oksimorondur. Zıtların birleşimidir. Güzellik zorunlu olarak bir görünümdür. İçinde opaklık barındırır. Opak gölgeli demektir. Örtüyü kaldırma ise bu büyüyü bozar ve onu tahrip eder. Bu yüzden güzel doğası gereği örtüsü açılamayandır." Cümlelerine yer veriyor. Yazarın baktığı yerdeki açıyı anlamaya çalışırken, aklımın muhakeme salonunda buluyorum kendimi. Doğadan, sanata, insan ilişkilerinden, ürün tüketimine ardından da ilahi yazınlara dem vurulurken...
Düşünüyorum.
Ardı ardına kullanılan örtü kelimesi neticesinde örtünme ile ilgili Araf(26) suresi zuhur ediyor."Ey Âdem oğulları! Size hem edep yerlerinizi örtecek bir elbise, hem de giyinip süsleneceğiniz bir elbise indirdik. Takvâ elbisesine gelince, en güzel ve en hayırlı elbise işte odur. Bunlar, insanlar düşünüp öğüt alsınlar diye Allah’ın indirdiği âyetlerdendir."
Düşünüyorum...
Bu konu üzerine milyonlar düşünüyor/düşündü biliyorum.
Son yüzyılda bilgiyi tüm mahiyeti ile anlayan insan, Allah’ın bilgisini de sınayarak ebedi ve ezeli kadim akıl Rabbin değilmiş gibi islamın doğrularına ama ile bağlaç açarak postmodern zamana uyarlıyor ve bu durum müslüman vizyonu olarak sürekli güncelleniyor, güncelleme tabidir ve olmalıdır; ancak uzak doğudan gelip dünya vatandaşı olan bir kültür eleştirmeninin haddindeki sözleri ile sadece "yoktur" savunması yaparak yalnızca kültürü eleştirenlerin idrak ve anlamasının/anlamamasının farkının altı kuvvetlice çizilmesi gerektiğini savunuyorum.
Mezkur ayette örtünme emri devamında takvanın elbise gibi tasviri ile aynı cümlede anılması, durumu şenlik yerine çeviriyor. Takva ile Allah korkusu ve saygısıyla yasaklanan her türlü şeyden sakınırken; insan, devlet, aile ilişkileri,doğa/hayvan hakları gibi bilimum hak ve sorumlulukları kapsayan fıkıh düzenlemeleri ile güzel olan her şeyin nasıl muhafaza edildiğini ve bu muhafazanın esvap gibi kişilerde sorumluluk bilinciyle devamlı sabit tutulması gerektiğini anlıyorum.
Örtünün nesneyi güzelde muhafaza edişi gibi.
Zihnimde bir şekilde tazelenen bu düşünceler ile de tatlı bir hal ile bu metni sonlandırıyorum.
Okuyucuya Saygılarımla... 
Byung-Chul Han 
Şeffaflık Toplumu
·
59 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.