Ayrıca John Stuart Mill'i kaygılanrdıran tek şey, hükümetin insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemesi değildi.
"Çoğunluğun tiranlığı" olarak adlandırdığı şeyden de nefret ediyordu; bu tiranlık, sosyal baskıların insanların istediklerini yapmalarına ya da istedikleri insan olmalarına engel olmayı ifade ediyordu.